4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1788
Okunma

Ne zamanki ben yoruldum sormaktan
O vakit, dudakların mührünü söktü attı
Tüm cezai işlemlere aldırmadan;
Parçalandı perdesi gizin,
Döküldü eteğindeki eşsiz güzellikler…
Ben müptela, ben hayran,
Sen bir dizi yakuttan kolye,
Bir korsan avı silsilesi,
Yüzüme tokat tokat inen
Bebek kokulu bir buse merasimi…
Yüreğim kıldan da ince
Sen dokununca ipekten ellerinle
Dikiş tutmayan hasat mevsimime…
Gün sana döner,
Yıldızlar dudaklarına tutunmuş hınzır birer fener,
Yakar, kayar ve yine sineme düşer!
Yakamoz, gözlerinden izlemeyi
En çok sevdiğim film,
Kaseti başa sarar, kayış kopana kadar
Gözlerim sabahı sende karşılar…
Gitme- ihtimali
Ki düşüncesi bile ürpertiyor parmak ucumdan başlayarak
Saçımın her bir telini,
Bu açık bir intihar girişimi,
Seviyesiz bir aşık atışması,
Küresel ısınma halt etmiş resmen yanında
Boğulacak sana dair biriktirdiğim sermayem
Sabır kumbaramda;
Küçük kıyametim olma;
Gamzelerinde bir damla gözyaşında ipim çekilsin
Razıyım!
Ama sen sularımdan çekilme
“Med” ol bana, bırak “cezir” ler sükunete dalsın;
Son sefer olmasın; hep senden kalksın vapurlar
Ve sadece sen uyut dizlerinde sandalları,
Umman da sen ol; varılacak liman da…
Hangi şairden esinlensem ki
Git/me diyebilmek için ayak izlerinin tam karşısında
Malazgirt’le açıldı yurdumun kapısı
Ben savaşmadan ateş/kesim sana…
Asya’mın ortası; sınırlarımın son noktası
Bir “elveda”ya sığmamalı
Yağmalanmış bu sevda;
Dudaklarını okudum
Yüzünle aydınlanan aynadan;
Şapşal bir gülümse sarkıyordu yalandan
Kavradı valizini ellerin,
Memleketim değilmiş,
Zaten hiç olmamış meskenim,
Yersizim,
Sensizliğe fora yelkenlerim,
Ben yüzme bilmeyen,
Anonim bir şiirin yarım kalmış mülteci esiniyim…
5.0
100% (15)