1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
896
Okunma
...
Hani diyorum
bir akşamüstü
heyecanlandırsa kirpiklerin şehri
ıslak, ruhsuz yalnızlığıyla
çıkarmasa seni kapı dışarı
caddeler, sokak araları
penceresiz evler
bir leşin son duasıyla
gömülse geri
kendini sokmuş akrebin zehrinin
son damlası iri bir gözü andırıyor
ruhunu giydiğin elbiselerin
hiç bilinmeyecek sırları dünyaya
açmayacağım geçmişin yaralarını
sevmem toprak deşen elleri
faydasız
kırık bir çocuk
sarkan öpüşlerden
geriye hikayeler
kumrengi
fosilleşiyor
buhar kokusunda
teninin ipeği
geriye kalan
vakitsiz
dikine saplanan acılar
peygamber dişi sabır
mülteci istekler
soğuk kanın
ölü mavi
dokunuşlarının tehlikesi
her düğünde senin atın
bayrağın
kınan yakılıyor
beyaz mermeriyle
delice düşüyor tehdit
merhametin ellerine
uzaktan vuruluyor karton
dudakların ıslatmayan dualar
nasıl yorgunsun
basit
yıldızlar gibi
delice yırtılan ümitler düşerken lebülozlardan
düşük sesle ağlıyor melekler
kum saati
ölü kahramanlıklar şaha kalkıyor
damarı kesik aşk
hissiz travma savaşların rengi
.
5.0
100% (1)