aktarmalı bir bilet cebimde,
ezberlemek için aylardır cebimde bir sure
geçeceğim bu yaz kılıklı akşamlardan
önümüz güz,
gemiler göreceğim, ağır abileri denizlerin
bir de hiç utanmadan,
ağlayacağım güpegündüz

içinde olanı bilmeli, sallanırken ince bir küpe
ölmüş olanlar şehadet edecek
’ne çok nankörüz’

nankörlük ata mesleği, hasılı hiçbir portrede olmasa da
ağza kement vurmuş bir gülümseme konacak
geçici sonbaharın dallarına

dudaklar kabir gibi, içi korkutucu öpüşler
amin demeye benzer son model hırsıyla
cebimdeki bilet hiç beceremediğim piyanoya atfedilecek
frene basar gibi bastığım çubuğu
kan tutacak, zemzemi terinde su

öleceğiz, çok öleceğiz, yine öleceğiz
geberecek yorgunluktan insan olan
şahit olan, akan dere, yemin edebilsem ah keşke
içimde derleneni ortaya koysa bir yayınevi
sokulup kağıdın talaşına
kaybolacağım bu yitişlerden

indirime girecek, çok ucuza kapatacağım yüreğimi
tırnaklarımla kazıdığım tahta
yazı, payende masalı
büzüşüp ilah çiçeği memeleri gülün
inecek bir melek içime