0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1310
Okunma
haziran yirmidokuz...
ve bu evi de bitirdik Ester seninle,
hadi yenisine taşınalım,
ne bileyim, daha güneyde bir yerlere
doğrusu şu biraz eksilmiş ben,
yabancı gibi duran kendi ayakları üstünde,
bir kedi olmandan şüpheleniyorum bazen
bazen de hiç olmamandan
yani eksik yerlerimi tamamlayan bazen
beni sorarsan o en kolayı
kimi zaman neşeli bir adam
karanlık bir odayım kimi zaman
içim tatil dönüşü çarşaflarla örtülü
“bir odayım galiba” diyorum
sahibinden gizli kendini havalandıran
şöyle açılsam ek yerlerimden
yani üzerime tutturulmuş bir kapının huysuz menteşelerinden
ansızın ayndınlansam
günışığı eşikte bekler mi?
eski ilkhbahar... kışın çok birikmiş sıcaklığı...
ya da eski bir çerçeveysem
kendine uygun, mutlu bir fotoğraf arıyan
içinde sonsuz ihtimalleri barındıran
ve hazirana bilge mayıstan vasiyet kalan
nefes alırız elimizden geldiğince, işte o kadar…
bunu olduğu gibi anlamadan nereye?
dedim ya…
terkedilmiş bir kedi olmandan korkuyorum Ester
ve bazen hiç olmamandan
nasıl unuturum ki hem?
birdokuzyüzseksenbire ilk biz girmiştik
kararsız su damlaları gibi dünyanın üzerinde,
bir kara parçasının denizle ayrıldığı zamanlardı
evet bindokuzyüzseksenbire ilk kez girmiştik
insanoğlu henüz onurluydu
ve başkaları için savaşan uçarı çocukların zamanıydı
bir yeniliği yaşıyorduk, karanlıktı ve uzunca bir kıştı...
haziran ikibinonüç,
bu kenti de bitirdik Ester seninle,
hadi yenisini fethedelim
şöyle daha güneyde bir yerleri
denize kıyısı olsun mümkünse
otellerden başlarız, gerisi gelir zaten
5.0
100% (3)