1
Yorum
8
Beğeni
4,7
Puan
1424
Okunma
“varoluşu bir düzlem olarak ele alırsak, doğruluğu üzerinde şüphe olmayan prensipler ve ilkeler, tıpkı yüksek kütleli cisimlerin uzay-zaman düzlemini çökertip, ışığı uzayda seyahat ederken kendi üzerlerine doğru çekip yolundan saptırmaları gibi, olageleni mecrasından saptırarak kendi merkezlerine doğru çekerler, cezbederler. Bir diğer deyişle olageleni, yahut olmakta olanı, izlediği yörüngeyi değiştirmek suretiyle, yeni ve daha erdemli bir forma doğru hafifçe çekerler.
Buna karşın, çağın ibda ve inşa ettiği, sığ, üstünkörü ve doğası itibariyle, varlığın tümü yerine sadece bir bölümüne hizmet eden, yine doğası gereği sıklıkla güncellenmesi gereken, doğruluktan ve erdemden uzak kaideler ise, söz konusu varoluş düzlemi üzerinde, olageleni, yahut olmakta olanı, kendisinden uzağa itecek tepecikler oluşturmak yoluyla mecrasından saptırırlar.
Öyle ki, hakikat varoluşu kendisine doğru çekerek, hurafe ise kendisinden uzağa iterek yeniden yapılandırır.
Bir bütün halinde varoluş, insanı hakikatin çukuruna doğru çekerken, insan bütün mesaisini hurafenin zirvesinde tutunabilmek için harcamaktadır.”
güneşli evlerin önünden geçiyordum
rüyası açılmış çocukların en erken vaktinde.
sabahlar bir masala yeniden başlarken
canlı renkler ölü renklerin üstünde...
sokağı henüz uyanmış motor seslerinden
kargalardan ve simitçilerden
kurtarıp savaşarak
ardımdaki dünyayı ayırarak önümdeki dünyadan
dört bir yana iterek havayı...
güneşli evlerin önünden geçiyordum
serin bir sessizlik yüzümde
anneler yeni insanları yazıyor yeryüzüne
babalar ekmek vurmaya koşuyor...
turuncu çatılar
tombul odaların gökyüzüne değdiği yerde
kirlenmiş birer şapka gibi duruyor...
mutlu kaldırımları biliyordum,
ağırbaşlı duvarları...
insanoğlunu alttan alan
sabırlı kent meydanlarını
halinden memnun vapurları
güzel ağaçları biliyordum sonra
utangaç sardunyaları...
zamana inat nefes alan
oyunbaz sokak hayvanlarını
güneşli evlerin önünden geçiyordum
ılık bir sessizlik yüzümde
soruyordum sonra “yaşayan şeyler nasılda korkunç ve anlaşılmaz duruyorlar
ölü kentlerin üstünde?”
5.0
83% (5)
3.0
17% (1)