1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
768
Okunma
güneş vardı avuçları aydınlık
ne olduğunu bilmiyorum
bir şey getirdin
ilk aşk mı desem insan olmak mı bir şey getirdin
önce ayaklarımı kurşunladılar sonra bacaların ıslıklı aralıklarını
neyi düşünürsem o sarkıyordu saçaklardan
çocuk düşüp burnunu kanatıyordu
kuşlar da kanatıyordu öykülerde
ilgisizdi ama bir şey vardı seni hatırlatan düşüncelerde
mutsuz desem dilim varmaz incir ağacı kocaman
cevizler meyveye yakın
keçiler istedikleri gibi patikayı geçiyor
tohumlar içinde çimleniyor çemberin
başı ağrımıyor bu sabah kimsenin ve kedilerin
bir şey getirdin susuyorum anlatmak için göğe bin sefer
bir şey getirdin bu sefer tamam diyorum yine kendimi kandırıp
kalkıp su içiyorum pencereleri açıyorum maviyi de
ıslık çalarak çağırıyor komşusunu bir adam
kızıyorum bu şehri kim uyandırdı kim var senin arkanda
mutsuz arzulu ve ılık
bilmiyorum
bir şey getirdin
güneş vardı
avuçları aydınlık.