3
Yorum
3
Beğeni
4,0
Puan
842
Okunma
gönül sırdaşın der ki
gönül yaranı belli etme
hal bilmezin oğluna
düşme peşine
bulunmaz aşk ile
gönlü berduş
dili yalan
ne halde olduğunu
kendi de bilmez olana
Yusuf görür saklar
gözünde yanan ilahi çırayı
sakınır kem gözden
tanır gönülden
Mevla’nın ihsan ile
sana verdiği nurunu
sabır ek ben gibi
fırtınası sükut olan çöllerde
vakti tamam olanda
sabrını zehir diye içtiğin
zulmü kederi
bir akşam sefasında
gül edip devşirir koynuna
o ki cennet bağının
makam bildireni
suyun zikir halinde
besmele-i şerif ile
şükre duran
eza içinde eza bulan
dua ile yüzü
Hakka bakan sırdaşım
ol her daim ak ile dost
meyletme özünü sözünü
gönlü ziyan zebil olana
Yusuf der ki sana
bir alemi nasihat içinde
sabır cennetin ham meyvesidir
geçmez boğazdan kolay ile
çare bilip onu
yutkun hamd ile
sırrıma ayan ettiğim
gönlü derya-yı umman
gözü tok
gönlü tok
hakikati bilen nurum
çık şafakla rabbin huzuruna
seyrine daldığında
ala-yı sema-yı huşu içinde
dokun yıldızların en hasına
4.0
100% (1)