12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2442
Okunma

sok başımı belaya bu gece İstanbul
al götür aklımı başımdan
düşlerimin terlediği otel odasına
döküldü yıldızların sırrı yorgunluğuma
ben sana ne zaman geldim
ve sen beni bende
ne zaman sevdin be İstanbul
fahişelere yuva geceler de Ben değildim
ben değildim yoksulluğuna katık
taşı toprağı altın olanda ben değildim
çek elini üstümden İstanbul
dilime düşmüşken
en eskisinden leylim ley
deliyim be! deliyim işte
en delisinden
çiçek satan çingeneler
çiçek çalar yüreğimin aşk bahçesinden
ben aşkım
aşkla doluyum işte!...
damarıma basma, İstanbul!
basma bu gece
ola ki
yanılırda bir gün, seversem
çarpar boğazın suyu Sarayburnu�nda
Sarayburnu�ndan da sarhoş yüreğimize
düşeriz el ele yollara
çınlar kulağı Hisar�ın
terler avuçlarımızda Beyoğlu
düşerken sevişmelerimiz martı çığlıklarından
göz göze geldiğimiz iskelelere,
kıpkırmızı olur utancından Üsküdar
boşalır bizim için Topkapı sarayının haremi
hiç kimse bizim gibi
aşkla fethetmedi İstanbul�u
güneşin üşüyen yanında
seyreder Marmara bizi
şavkı vurur öpüşmelerimizin adalara
ben bu gece sen oldum
sen de ben de İstanbul
tenimin esmerliği süzülür teninden
kız kulesinin kapısından gireriz içeri hırsız gibi
bu gece bozulur
istiklalde unuttuğmuz
aşk dolu düşlerimizin bekareti
yazıklar olsun demiyorum sana İstanbul!
sok başımı yine belalara
takılmışken dilime en eskisinden leylim ley
aynalarda aradığın aşkın yüzü
benim yangınımsın saklı gene İstanbul
5.0
100% (8)