0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
934
Okunma

Hüzünlü bakışlara haraç alacaklar,
Bir daha yaşamak kalmayacak geride,
Hep birlikte iteceğiz yüksekliği
inilecek tozlara yüz sürüp yine de,
tarihi dönüşüm olacak koca evrende.
Son kez çekeceğim kötülerimi iyilerden
azaldığımı bildiğim yer olacak gözlerin
kendimden azalmaya cesaret bulacaksın
öfkesine sakladığın geçmişe.
Ne çok doğru, çoğu yanlıştan dönüşecek
katlanılması güç tenlerimize sinen
saadet bölüşücü kuşlar dokunacak ağızlarıyla
biraz su, biraz da kuru ekmek lisanıyla,
kement vurulması güç piramidin göğsünden inecek
uçurum başlayacak her bir yerinden.
Kazanılmış her ne varsa toz olup dağılacak
senden bana kalan, ben yaşarsam bir toz olacaksın
benden sana kalan, sen yaşarsan bir toz olacağım
kayıp geçmişin hiçliğe sürmeli geleceğinde
yüreğimde tuzlanıp kalacak adının burçları
yanıp, sonra da sönmüş olarak kalacak orman
bir başkası hiç beceremezdi bunu diyeceğiz
aşktan başka böyle yakan bir de iman
kaçıran ısrarlı bir yol bırakacak içimizde,
içinde hiç dağılmayacağını bildiğin sıkıntı
dünle konuşacak hep, geceyle konuşamayacağım.
Kimseye kalmayacak, yek ölümlerin günbatımlarına
silinecek ne kadar tablo varsa, ölünecek varlık.
Ben çatlamış gravür kalıntısında aşınacağım
göçüp giden zaman ardınca kıskanan da,
yapayalnız güneşin umursamaz bakışlarında
az bir kitap bırakmış geride yazar gibi
hiçliği taşıyan gemilerden dünyaya batacağım.
Böylece toz kalacak ya da bir kağıt, en fazla bir can
sevgiyi bir kuş taşıyacak küçücük yüreğiyle uzaklara
seni öpemeden vurulup, akacak kanı insanlar arasından.
5.0
100% (7)