1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1189
Okunma

Biraz da beklemeye..
Gece yarısını birkaç kahve geçe
Kadın ve adam
Usulca düşerler yollara
İkisi de mağrur ve kendinden emin
Düş/müş gibi bir halleri var oysa
Binbir gece masalları gibi
Rengarenk mumlar
Işıl ışıl konfetiler
Fonda kasvetli bir Mozart
İçin için ağlarken onlar
Sağır çingeneler raks eder yanlarında
Amonyak kokuları biriktirmiş kadın
Dudaklarını uzatır
Sesi geceye boşalır
Çığ gibi boşalır adam
Yorgun düşer gece ve utanır
Çürümüş bir iskelettir onlar için zaman
Bin yıldır peşlerinde umarsızlık
Kucaklarında devasa kalabalıklar
Şimdi çok yakındır onlara yalnızlık
Üzerlerinde binlerce yıllık küf
Ve küfün cilaladığı yürekler
Ki bu yürekler
İçlerini yiyip bitiren kurtlarını
Katran karası gecelere dökerler
Islak ekmek gibi ufalanırlar
En koyu anında gecenin
Ve seyrine koyulurlar çözümsüz bir bilmecenin
Gecenin korkuyla yoğrulan kıyılarında doyasıya üşürken
Bir kurtarıcı beklerler
Anne şefkatinde gözleri mavi
Öperek kurutsun diye gözyaşlarını
Kocaman elleriyle sarıp ufalan bedenlerini
Özgür bıraksın yaralı ruhlarını
Beklerler
Çıkmaz sokakların balkonlarında
Elleriyle ovuşturarak karanlıkları
Beklerler
Bitsin diye çığlık çığlığa yalnızlıkları..
5.0
100% (2)