0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1306
Okunma

Okulda çalışmaya alışıyordum
Yaşamda alışmaya çalışıyorum..
Ey güne yeni açılan göz uyan
Uyan da bir bak güneşe
Ey dünün ağrısını taşıyan göğüs
Hisset sabahlara sarılan çam kokusunu
Ve sessizce çek içine
Şu su birikintilerine yansıyan
Mavi bulutların aksi değil mi
Ay değil mi köhne toprakta ışıl ışıl yanan
Saydam yıldızlara uzanan meyveli dal değil mi
Yaklaş ve tanı
Bütün dünya ile birlikte soluduğun o rengarenk gölgeyi
Hangi umuda asılı durur yıllardır kafan
Bakalım hangi rüzgar devirecek o dev gövdeyi
Kayıp gidiyor ayağının altından
Umutsuzca bel bağladığın zaman
Sorma neden nasıl diye
Yaşamaksa içindeki ağrının adı
Bu beyhude ölümler niye
Bir günün çıkmazlığı kadar
Ölümcül değildir hiçbir gece
Düşünüp duruyorsun ya kafanı patlatırcasına
Boşver ölmeden çözülmez bu bilmece
Güldüğün zaman olsun bu
İnandığın savunduğun şükrettiğin
Yakasına yapıştığın zaman
İçine hiç giremediğin maceran
An olsun yüzyıllardır özlediğin
Umut olsun
Sevip okşayıp koynunda beslediğin
Dört yanın uçurum değil mi
Dört yanın çağ yangını ayan
Atla ve yan
Kov yüzündeki anlamsız iç geçirmeleri
Zinde bakışlara uyan
Olması gereken kuş ötüşleri değil miydi
Dudağının kenarında asılı duran
Söyle hani nerede senin kahkahan
Şimdi çek restini ve gülücüklere dayan
Bırak şimdi ağlamayı
Kimseyi üzemeyeceksin nasılsa
Bırak ağlamayı ve öğren
Yaşam denen yüzsüz bakireden
Her zifafta zevk almayı..