7
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma

/Kaldırım taşlarına yontun düşlerimi
Kıvransın ayaklar altında
u f a l a n ı r k e n/
Ellerimin kelepçesini kırdım bugün
Mührü vurdum gecenin alın yazısına
Bir bebek ağladı,
Bir kuş kanatlandı göçebe sancılarla
Ana rahminden düştü hayaller
Bir ben öldüm
Bir ben...
Kör ayinlerimin sağır avuçlarına bıraktım
Tütsülediğim çürüyen yüreğimi
Havada nem mi var
Nedir bu bulanık,
Bir o kadar da yapışkan dokunuş?
Sahi nerede kaldı güneş
Ay neden tutuldu aniden?
Ne zaman sabah olur ha?
Tespihe dizdiğim gergef anıların kördüğümü
Çözülür mü
Çözülür mü
Söyle...
Of dumanlı başımın yanık kokusu!
Köz
Kül
Kor
En çok da acı kaldı yüksek voltajlı düşlerimde
Gerilim hattına takıldı çocukluğum
Üzerinde ’dikkat’ yazan bir kuru kafa
Ve tehlikeye göğüs geren cesur dokunuşlar...
Dün, kefensiz gülüşlerin gamzelerine asılı
An, celladını bekleyen ürkek yürek kıpırtısı
Gelecek, akıntılı denizde yüzmek gibi
Çünkü alabora olur rotasız gemi
Çünkü unutmak diye bir şey yok
Çünkü anılar çivilenmiş gökyüzünün mabedine
A
s
Beni
Yıldızları ser ışımayan yüreğime...
Ey gecemi gündüzüme katan hayat!
Ey yetim dimağıma kara çalan zaman!
Ellerim ayna
Gözlerim bıçak
Yüreğim zehir
Çözemedim üç bilinmeyenli denklemi
Hiçbir formül geliştiremedim mutluluğa dair
Ey beni bana bırakan sinsi gece!
Düş yakamdan
Ne olursun,
Son çığlığımdan
d
ü
ş
Seda YÜKLER
5.0
100% (14)