3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
865
Okunma
BOZUKLAR
Meseleler yığınlaştı dağlarca
Düşe kalka yürüyoruz, yol bozuk.
Uyutulduk, avutulduk çağlarca
Nutkumuza gem vuruldu, dil bozuk.
İnkâr geldi, unutturdu ünümü
Koparmakta gelecekten dünümü
Yozlaştırıp dar eğliyor günümü
Güfte hafif, saz kırıldı, tel bozuk
Gidiyoruz göz kapalı, son meçhul
Kılavuzum karga olmuş, yön meçhul
Menzil kayıp, varacağım gün meçhul.
Zaman nankör, asır sarhoş, yıl bozuk.
Cehaletle sarmaş-dolaş olunmuş
Ruhlarımız sevda tutmaz, delinmiş
Bağlarımın çiçekleri yolunmuş
Kovanımız talan olmuş, bal bozuk.
Her şeyimiz talandadır, gören yok
Bu gidişin sonu nere, soran yok
İçimizde fırtına yok, boran yok;
Umar yitik, ateş ıslak, kül bozuk.
Öz kuruyor, can suyumuz çalınmış
Öz özünden koparılmış, alınmış
Vatanıma börtü böcek salınmış;
Gülistanım harap olmuş, gül bozuk
Tufaniyim gemim yüzmez, yan yatar
Karanlığa gün doğmuyor, tan yatar
Başlar ayak, ayaklar baş; han yatar:
Kanun küflü, töre kayıp, il bozuk.
Tufani