7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1735
Okunma

Yetmedi gücümüz, zulüm kazandı;
Doğrularım düştü, utanıyorum.
Devrin çakalları bala bezendi;
Talanlara koştu, utanıyorum.
İpnotize oldu sanki insanlar,
Duyulmuyor artık feryat figanlar.
En tepede şimdi zulüm edenler
Yol yolundan şaştı; utanıyorum.
Böyle gelmiş böyle devam ediyor
Devranıma yine kara tütüyor.
Kahroluşum her gün sürüp gidiyor;
Akıllar kokuştu, utanıyorum.
Riya galip geldi, mertlik sırt üstü,
Kumpasın içinde heykeli, büstü
Gövdem yere düştü, gölgeme küstü;
Dertler azdı, coştu, utanıyorum.
Uyum kanunları bir bir onandı,
Vatana, millete sevdam kınandı.
Dağlarım, düzlerim haçla donandı;
Göklerimi deşti, utanıyorum.
Adam sandığım şu, er sandığım şu,
Sağlam belleyerek dayandığım şu,
Bel bağladığım şu, güvendiğim şu
Mezarımı eşti, utanıyorum.
Tehlike var dedim, ‘’kehanet’’ dendi,
İhanet depreşti, yürekler yandı.
İtler azgınlaştı, cana dadandı;
Tepemizden taştı, utanıyorum.
Hangi özgürlüğe feda bu canlar?
Kalkmıyor bir türlü yerdeki kanlar.
Hainlere ceza vermez divanlar;
Sine yandı, pişti, utanıyorum.
Tufani’yim, daim ercedir sözüm
Azar yaralarım, depreşir sızım.
Kendi vatanımda yetim, öksüzüm
Ağıt göğü aştı, utanıyorum.
Kamil Durmuş