Zamansızdır ayrılığın gelişi
Eser rüzgâr yıkımlarla
Siyah ipliklere sarılıdır kış güneşi
Sağa sola savurur hayalleri
Engebelidir her adım yorar gönülleri
Sormaz yarını varmıdır diye
Soluğu keser yürek ateşi


Fişi çekilir sevdanın
Aşkın dibi tutar
Acı acı kokusu gelir
Üryandır her yeni gün diğerinden


Yine z/amansızdı ayrılık tadı
Yutkunurken boğazda düğüm olur
Dilek kuyusuna atılan niyetler tutmaz
Ağacına bağlanan çaputlar yele kapılır
Her biri yüreğine ok gibi saplanır
Sarar etrafı özlemin kokusu


Yar yarası sineyi yakar
Merhemi yoktur hasretin
Dermansız dertlere salar


Pas tutmuş sırları demir parmaklıkların
Kararmış kapıları gönül surlarının
Ardı zindan


Sipersizdir sevdanın kolları
Elik gibidir
Kırılmaz inatla can çekişir insan
Çekilmez olur hayatın yolları


Ne güzeldir dededen kalma sevdalar
Nice gönül yaraları vardır özenilen
Kurak toprakları ıslatmıştır yaşları
Bahar bakışları yeşertmiştir başakları
Aşktır sadece aşları

s.ç