5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2359
Okunma
Münzevi bir soru işaretiyim
Duygularımın sıcaklığı
Baharı hissetmeyen
yalnızlığımın sarhoşluğundan etkilenmiş olmalı,
ve bir mavi tren gibi
istasyonu karanlık olan
ince uzun dehlizlerde uyukluyorum hep..
bu dehlizler bomboş hüzünlü bir odaya benziyorlar
gelen gideni yok,
iki çift kelam edeni yok,
sorarsan beni
içimdeki münzevi meridyene sor
seni tatmin etmez biliyorum ama üç güne kalmaz kederden öldürür…
beni öldürdüğü gibi…
ah! Ah! Diyorum şu karanlık,
teskin olmuyorum,
dinmek nedir bilmiyorum
çünkü, yol kıyısına itilmiş kakılmış
habersiz,ve sahipsiz
ıslık çalan bir fırtına gibi uğulduyorum.
ateş düştü içimize
ne yapsak çaresizlik
adı yok bu maraziliğin
yakalandık bir kere..
dönüşü olmayan bir gediğe geldik belki de..
belki de taranmış bir kahvenin münzevi cesedi olacağız birazdan..
boş ver sen ne anlarsın şu paklanmayan mezbeleden
bak başım kel,
alnım kırışık,
sakalarım kırçıl oldu,
içimin hüzünlü tesiri
dışımı da teslim aldı
çünkü
ben ölü canları sırtımda taşıyorum
küçük kayıkları olmayan öksüz limanlarda….