2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2734
Okunma
Dönmek, eski bir yola bakmak
Başka gözlüklerle hayata yeniden takılmak
Kandırılmak ahmakların yazgısında
Hakkını vermek başkasına, bile isteye
Görmek
Durduğun yerde bağırmak durmadan
Anlatmak kuytu köşelerde
Çözmek, sorgusuz düğümlerce
Aralamak perdesini gizin
Kanmak yalandan söylenenlere
ve aşkın ipek tenli derisindeki gamzeye
Gülmek dolu dolu
Anmak eskide kalan yarin gülüşünü de
Tanımak yeniden ve yeniden dünyayı
Bulutsuz günlerde güneşi koklamak
Yağmurda toprağı
Ekmek için ayaklanmak topyekün
Cihana yayılmak hep
Uyanmak birdenbire, derin bir yanılgıdan
Anlamak ve anlatmak sahtekar bedenleri
Ruhları kopuk kopuk gezenleri
Perdesinde kocaman yalandan bir film
oynuyor gönüllerin sahnesinde
Sevginin bekçileri yorgun
Nöbetteler ahkamın kalesinde
Deniz pul pul dökülüyor güneşten incelmiş tenlerinde
Ufukta döne döne yükselen bir kasırga
Geliyor üstlerine denizlerden
Bakın masamavi gözlerine
Alnında cam kesiği bir yara
Sebebi,
Kör gözlerin karşısında bir zaman parçalanmış kristalden bir ayna
Yankının sesinde gizlenmiş bir cümlede
Seni seviyorum diyen dudakların izi
Ürkek dokunuşlar her daim en hassas kurşunu kalbin
Ve en kısa sözde boğuluyor heves
Ve en uzun gecede doğuyor yalnız kalmış burukluk
Korkuyla yükselen her düşüncede geziniyor
kaygının voltaları
Bırak diyorum,
Bırak!
Gölgende saklanmayı
Çık güne
Doğur doğamayan bütünü
Doldur tomar tomar sevgiyle gönlünü
Ulu bir ağacın gölgesinde serinleyen
iblisin ateşinde yanmak mı….
Yoksa şarap mahsenlerinde
içip içip cennetteyim deyip sızmak mı...
Bilemiyorum...
Bilemiyorum, gönlüm mü alıp götürdü beni
yoksa hırsım mı
Doğduğum yerlerde artık bir garip ve gurbetteyim
Şarkısız bir dize kadar yalnız her geçen gün
Aşksız bir sevgiye dayanmışım
Ağlamak gibi bile değil bu hayat
Gülmek, sanki ufukta, yalandan bir serap
Gel desem nerede
Gör desem beni de
Sev desem ölümüne
Dur desem
Aklıma
Dur!
5.0
100% (4)