2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
987
Okunma

Kurbağa sesleri arasında bir yolculuk,
Aklım fikrim dünde kaldı,bu günüm çok buruk
Ayrık otları ve taze geliçler biçer taşırdık,
Dut ağacının alaca gölgesine atı bağladık
Tüm otları önüne koyup keyifle yemesine baktık;
O günler yalan oldu, Babam vardı ama bu gün yok,
Söğüt ağacında öten bülbüllerle şenlik yapardık
Sığırcıkları vurur,toprak kokusuna hayran kalırdık,
Çocukluğumuzu geçmişimizi satıp buraya sıkıştık,
Bu koca şehrin binalarının gölgesinde kayıplara karıştık,
Ruhumuzdan ayrı bedenlerimiz yaralı, etrafa pis koku saldık!
Kader işte ne yapalım olanlara hep boyun eğdik,
Alıştık güzel her şey tamam derken,kendimizden uzaklaştık,
Kendini tanımayan yabancıları medeni insanlar sandık,
Acayip bir yaşam bunca zamanı boşa harcadık,
Vapurlar,otobüsler, dolmuşlar ve taksiler derken,
Yaşamın acımasız kollarında bir yaprak gibi savrulduk,
Peki bu bedenlerimizle ruhlarımıza ne zaman yolculuk!...
19.02.2013
21.45-22.15
Çengelköy/İST
EROL KEKEÇ
5.0
100% (2)