1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma

Bu bulut kümeleri
Nasılda gidiyor
Arkasında kalan
Tüm bitkiler,
Börtü böcek ne varsa
Birden amuda kalkıyor,
Ağaçlarda çiçekler
Çiçeklerde tomurcuklar
Gelin halayı gibi
Bir patlıyor bir açılıyor;
Doğada koşan ceylanlar
Ses sek oynar gibi
Engel tanımadan atlıyor,
Peşinde koşan çıtalar
Onu yakalamak için uçuyor
Doğadaki bu kanunu koyan
Yaratıcıya sual edilir mi
Neden hayat bu diye,
İşte yaşam akıp gidiyor
Hem de gerilerde kalan
Anılar bile bırakmadan,
Üç beş derken bir de son
Gelip çatıyor kaderine vurgun,
Alnından bir kurşun çakıyor,
Kurtlar sofrasında
Masum bir ceylanın
Kemikleri paylaşılırken;
İşte bu doğa ve insan
Farkımız yok hepimiz perişan,
Güçlü olan kazanır,
Zayıf olan yok olmaya mahkumdur,
O zaman sormadan edemiyoruz işte
Peki bu nasıl adalettir,
Yaratanın şanına yakışmaz
Bunda mutlaka bir iş vardır,
Sorduk sual ettik hiçbir cevap yoktur,
Peki hayat nedir?
Yaratanın bu hikmetini
Anlamadan yaşamak mıdır;
Heyhat!akıllı dediğimiz insan bu mudur?
Doğaya bakarak ibret almak,
Onun namusudur,
Namusunu bilmeyen,bu mahluk
Yaşamın ve ölümün imtihan olduğunu,
Zayıfları sindirmekten unutur,
Sen nasıl unuttuysan gayeni
Biz de bu gün unuttuk seni
Ey serseri,yorma boşuna kendini,
Bulutları rahmet,
Rüzgarı müjdeleyici olarak
Gönderdiğimiz günleri,
Unutup,bir çıta gibi
Koştuğun günden beri
Senin defterin dürüldü,
Akletmeyen o sınıfa, kaydın girildi,
İşte yaşamın anlamı bu mu?
Diyordun ya,
Bu Rahman’nın adalet terazisi,
Şimdi tartacak kazanıp getirdiklerini
Korkma bu terzide hile yok ki,
Ne yaptıysan geçmişte,
Bu gün hepsi gelip önüne döküldü,
Onlar içinde güzellikleri istiyorsan,
Aklını kullanıp ibret alacaksın gücün varken!
Keşke keşke çırpınışları tüketmeden seni,
Bir an evvel hakikati gör ve tanı Rabbini!...
15.02.2013
11.45-12.10
Çengelköy/İST
EROL KEKEÇ
5.0
100% (1)