1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
990
Okunma
ateşten adamlar ateşten elleriyle çevirirler dünyayı
sokağın gölgesini,
iniltili bir müziğin “o ne olduğunu bilmediğimiz ağır hissini”
ateşten kadınlar kordan memeleriyle emzirirler dünyayı
sıralanmış koltukların önünde insanlar
sanki zaman durmuş, bir bir atıyor tabiatın dikişleri
acılar içinde kırmızı resimler fışkırıyor yarasından
büyük yolculuklar, insanların küçük günlerine karışmış
yürüyüşünde bembeyaz güneşin
aydınlık bir gece ki yüzü yıldızlara ulaşmış
kadife koltukların üzerinde insanlar
ellerine ölümün siyah kokusu bulaşmış.
bir fahişe ayrımında gökyüzüyle toprağın
bir balıkçı kendi sonuna iyice yaklaşmış
kaldırımlar ki doğanın belalısı
ufkun uzak çizgisine kadim yalnızlıklar kazınmış.
ölümün ve bütün olmayanların sonrası
ince bir telkarinin çizgileri arasında
gümüşün bu ateşbilmez ustası
ateşten elleriyle ateşten memeler üreten
toprağın saklı meyvelerini
ve soyarak kabuklarını
güneşin altında yeşerten
bir eksikliği tamamlayan
bir bütüne özlem duyan
bütün yarımları kırılma yerlerinden birbirine bağlayan
bazen hayatı ölüme
bazen de bir kadını erkeğe
yani kuralsızlığın kendi kuralları vardır
öyle ki tek gerçek varolmayandır!
5.0
100% (1)