Çay bardağıyla evlenmemin
Ne gibi politik bir yanı olabilir hâkim bey?
Masamın üzerinde duruyordu.
Üstelik bana karşı değil
Herkese
-özellikle de-
Kaşar peynirine karşı
Son derece sıcaktı;
Samimiydi hâkim bey!
İçtendi, doğaldı…
Daha fazla sıfat sarf
ettirmeyin bana hâkim bey!
Şuan isimlerin ötesine geçemiyorum!
Demişsiniz ki sol bir örgüte üyeymişim.
Doğrudur!
Sosyalist Demlik Partisi ile alakam vardır.
Sempatik gelirler bana!
Hem sorarım bir demlik nasıl kapitalist olabilir?
Muhafazakâr da olamaz;
Taş olursunuz taş!

Baştan anlatayım hâkim bey!
Yine kediler vardı sokakta
Yine kuşlar
Yine Pazar arabaları
Yine pazarcılar
Biraz da izzet-i nefis!
- Özür dilerim efendim mesaj vermeyeceğim!
Tek çocuklu bir ailenin
Üçüncü çocuğuydum.
Ümit vaat ediyordum.
Herkesler “bu çocuk astronot olur” diyorlardı.
Bu hevesle aldım teleskopu.
Suç benim değil hâkim bey
Üçüncü kattaki aşırı derece iri göğüslü kadının suçu;
Hadi soyunuyorsun mübarek
Neden perdeler açık!
Hadi perdeler açık sen neden çıplaksın!
Benim uzay o andan sonra iki göğüsten mütevellit!
Lise hocam küçük ayıyı bana gösterip adını sorduğunda
Sütyen takmış o hatunu anlatıyordum!
Sonrasıysa son ses kahkahalı sınıfta
İşkence mağduru bir toplum kurbanı!
Anlayacağınız astronotluk hayal oldu.
Üniversiteye de giremeyince
Bir otelde – internet, soğuk, sıcak duş-
Sabah kahvaltısı ve uyandırma hizmetimiz yoktur-
Kat görevlisi olarak çalışmaya başladım.
Meşakkat kaç katlıdır bilir misiniz hâkim bey?
Ben saydım üzerinize afiyet:
Maşakkatarsaydım
Sonrası yok!

Peki efendim çay bardağına geleyim.
Hâkim bey gün geçmiyor ki
Cennet vatanımın bir köşesinde
Bir kadın katledilmesin!
Kimi töreyle
Kimi de törenle öldürülüyor.
Kimi sokak ortasında
Kimi ömrünün baharında öldürülüyor.
Hasret’i bilir misiniz hâkim bey?
İşte ben biliyorum.
Gazetelere bakmayın boşuna efendim
Teleskop lazım görebilmek için.
Müsaade buyurursanız mesaj vereceğim hâkim bey;
Gazeteler haberleri mazbatayla yaptıklarından
Çoğu haber sine-i millete dönemiyor!
Peki, efendim anlatmaya devam edeyim:

Kadınlar böyle öldürülürken
İnsanlık için büyük bir adım atayım dedim.
Madem uzaya gidemedik
Bir bardağın içindeki fezayı yeryüzüne getirmenin
Evlâ olacağını düşündüm.
Teşekkür ederim efendim!
Dedim ki kendi kendime;
Oğlum Feza!
- adım Feza’dır bu arada efendim-
Kadınlar öldürülürken,
Tecavüze uğrarken
Ee bir de evlenme çağın gelmişken
Göster aslanım tepkini dedim.
Ve şuan masamda duran hemşireme
Evlenme teklif ettim.
Kendisi de sağolsun arayı ve çayı soğutmadan
Kabul etti.

Hâkim bey söyleyin bana şimdi,
Bir kadının canına kıyıp
Saçma sapan toplumsal kaidelerin
Nesnesi olmak mı iyidir
Yoksa
- bir bardak su içeyim alt satıra geçeceğim-
Herhangi bir nesneyle evlenip
Ona insani bir değer katmak mı?

Hâkim bey, bir politikacı değilim ben
Politikanın bizzat kendisiyim.
Şair demiş ya
“Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar”
Söyleyin hâkim bey bir mendil niye kanar?”
Can sevmezse Edip sever Hâkim bey,
Onca kadının ölümüne değil de
Benim şu bardakla evlenmeme mi şaşırıyorsunuz?
Af buyurun ama siz çoktan körlükle
Evlenmişsiniz de haberiniz yok!