yine aynı adam
sırtı tabuttan
- hayır
sırtında tabut var
Taşımıyor onu, yaşıyor sanki
-evlâdı mı acaba?
çok sevdiği her halinden belli...
Tabuta ölü oyuncak alıyor
boş mezarlar arıyor sürekli
musalla taşında sallıyor
- geçen gördüm emziriyordu
Göğüsleri yok ki adamın
- gözleriyle...

Gözlerini sağıyor adam
kirpiklerinden çekip
en son gözyaşı bir ölüme dönüşene kadar
uzatıyor
kirpikleri gözlerinden yaşlı adamın
- sanırım kirpikleri daha önce doğmuş
demek adam sırtıyla aynı yaşta
- ya tabut?
o ölümle yaşıt...

Hadi ölçelim geceyi
say, karışla, arşınla
dünden bu yana kaç ömür susmuşuz
kaç sokak bakmışız ardımıza
dahası
kaç yarını es geçmişiz
- dünden sonrasını sayamıyorum
neden?
- düne kadar yaşarım

bak dönüyor adam
sırtında yine aynı tabut
- ya adam?
adam farklı
değişiyor yaşadıkça
her adımı başkasına isim oluyor
siliniyor, yoruluyor
eksiliyor
- ölüdür belki
sırtındaki de yalnızlığıdır o zaman

yardım etmek lazım adama
- tabutu mu taşıyacaksın?
Hayır içine gireceğim
- ama sen yaşıyorsun
Ama tabut boş
ki daha ağırdır bu ölümden
unutulmam hem
sürekli anarım kendimi
- ya ben?
Seni de düşünürüm
Ne de güzel doğmuştu derim
Günlerce beklerim orada
çukurda
çukur derinleşene
ben ölüme dönüşene kadar
baktım sıkılıyorum dönerim
aşağıdan seslenirim sana
çay demle geldim
- hemen demlerim
Ama sen yaşıyorsun hemen unutursun beni
Belki yerime başkasını bulursun
- senden başka unutacak kimsem yok ki
iyi o zaman

O adamı düşünüyorum
acıtıyor fikrimi bir yanı
bir gecesi
bir uykusu var mıdır acaba?
Bir uyanışı, bir acısı var mı acaba?
Bence bu adam kendinden kısa
eminm bu konuda
baksana nasıl da kararsız adımları var
yürüyerek reddediyor her şeyi
ama bu adam ölümden uzun
- gitmiyor musun
hayır
-neden?
bir şey canımı yaktı
hayır sorma söylemeyeceğim
kendime saklayacağım
mezarı olacağım bu sırrın
- o zaman çay demleyeyim
hadi, zaten yoruldum geceden
çok karanlık ne demediğimi duyamıyorum
canımı yakan neydi biliyor musun
- şimdilik hayır
o adamn sırtındaki tabuttan da boşum
- hadi koy beni içine