7
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2046
Okunma

Usul usul yüzüme dokunuyor
Buluttan kopan pamuk zerresi
Eriyip çözülüyor kristalleri
Gözyaşıma karışıyor buz mavisi
Her yan beyaza kesmişken böylesi
Dökmesem içimi
Dökülmesem hiç
İnce ince yağıyor kar
Göğsüme saplandı atılmamış çığlıklar
Söyle anne
Önce elleri mi sızlar
Yoksa yüreği mi
Kış gözü karanlık yola revan olanın
Sevgili uğruna giderken ölüme
Sarıldın ak kefene
Artık bahar gelmez
Dört mevsim beklenmez demiştin
İklimler değişti
Kış evimize erken geldi
Hiç gitmedi
Hiç bitmedi
Uzun kış gecelerinde
Gaz lambasının titreyen alevinde
Kınalı parmaklarından duvara yansıyan gölgelerde
Kanatlanır zümrüdü ankalar uçardı
Babamın ellerinden açılır kartal kanadı
Oynardı çomar’ın kulağı
Gülerdik ağız dolusu
Büyürken masaldı kış evimizde
Tam da bu vakitte
Tüm haşmetiyle yığılırken ömrüme
Senenin ilk karı
Ak çarşaflarını kefen gibi sererken önüme
Söyle anne
Nasıl tahammül edilir ayrılığın mevsimine
//Söyle babama anne
Onu anlatacak kelime yok yeryüzünde
O hiç gitmemiş gibi yapıyorum
Senin peşinden gitmeni sadece anlıyorum…
Ancak böyle dayanıyorum…//
12 Ocak 2013 – Zeynep Özmen
5.0
100% (12)