İlk defa bir sokağın başında ağladım
Islandı kirpiklerim
Gözyaşlarım yabancı kaldı
Kentin bu sensiz
Parkeli yollarında

Belki ilk defa bir merdiveni çıkarken yoruldum
Adımlarım güçsüz
Demir tırabzan soğuk
Bedenimde büyük bir yükün karmaşası
Aklımda;
Senin aniden karşıma çıkacağın endişesi

İlk kez bir adayı keşfe çıkmış gibiydim
Dalgalı lacivert Marmara
Kız kulesinin yalnız bakışları
Simit kapmak için uğraşan martı çığlıkları
Hızla giden bir feribotun en üst katı
Ve senin göz çizginden görülenler
Bir iskelenin yakınına demirlerken

Orta boylu bir kadın bir adamın yapışmış koluna
Hava soğuk
Rüzgar şarkı söylüyor havada
Üç beş kız şapka var başlarında
Kulaklarında günün ritmik coşkusuyla
Yüzlerinde kocaman bir kahkaha


Neyi özlediysen onu yapmak istedim bugün
Boydan boya gezdim semtini
Bir sokaktan öbürüne geçtim
Kah bir çocuk oldum
Kah kaldırımda yürüdüm
Kah arabaların durmasını beklemeden
Aralarından geçtim
Herkese selam verdim
Çiçekçiye uğradım
Sipariş verdiğim kitapları aldım
Simit yedim, kağıt helva aldım
Renk renk balonları uçurdum gökyüzüne
Merdivenlerinden indim, çıktım
Pazarında gezindim
Küçük havuzun yanında oturdum
Yağmur vakti
Denizin yosun kokusunu içime çekerek
Bir kentin tüm kıvrımlarında bekledim seni



Ne diyordum
Aziz Mahmut Hûda-i hazretlerinin türbesine girdim
Meğerse Allah dostunu görmek ne güzel şeymiş
Sıcaklığı buldum
Samimiyeti yakaladım
Önce ağladım yalan yok
Ona kavuşmanın mutluluğunu anlatacak kelime de yok
Sonra sustu gözlerimiz
Sustu dillerimiz
Biz suskunluğumuzla da anlaşmayı bildik

Kayaların deniz üzerindeki görüntüsüne
Işıkların denizle olan dansına
Ezan vakti cümle Müslümanların koşturmacasına
Yahudi sine, hıristiyanına,
Her milletten insanla karşılaştık
Ortak dilimiz vardı
Gülümsedik ve anlaştık

Balık ekmek arası yedik emin önünde
O meşhur balıkçıların gözde yerinde
Tutuşturup parmak aralığımıza
Turşumuz soframızın baş rolünde
Rüzgar, yağmur, fırtına
Vız geldi soğuk
Üşüdük mü üşüdük
Ama sarıldık birbirimize (sevgimize)
Doyduk elhamdülillah
...


Şehrimin öbür yakasına geçerken
Matem çöktü yüzümün omuzlarına
Gece, ışıklar, deniz, dalga sesleri
Uzaktan el sallayan köprü
Kızıl saçlı, siyah şallı madam
Gökyüzünde sıralanan yıldızlar
iskeleye yanaşırken feribot
Arkamızda koskoca
Yaşamaya doyulmamış bir dünya var
Gözlerimden avuçlarıma akan
Senli türkülerimin
Dudak ucuna dolduğu yakamoz ışıltılar
...



fotoğraf: bana aittir