17
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
3993
Okunma

Erkek ağzıyla ,sevdiği kadına yazılmış bir şiir....
Şu duvarların ötesinde kaç hayat var bilir misin sevgili?
Düzeni bozulmuş yıkıntıların maverasında
Toza toprağa karışmış binlerce çaresiz kemik zuhur ederken
Başı boş çakallar ulurken ulu orta meymenetsiz hallerde
Kaç gömlek değiştirir aşktan dem vuran iblisler
Ve kaç kez şeytan işer şarap kadehlerine
Şu tel örgülü duvarlar sevgili
Kaç kader mahkumu barındırıyor içinde
Kaç ağlayan yürek var veballeri yüklenmiş
Dört ucundan yabancı omuzlarda öksüz bir tabut
Feryat figan giderken meçhule
Ağlıyor hiç durmadan keskin sesiyle çocuk
Sen koy elini vicdanına ey sefil tüccar
Yanmak için boşa taşırsın odunları sırtında
Diline dolanmış şevk/i küfürlerinle sırıt
İştah nöbetlerinde kusarken lokmalarını
Haram vakitlerin hangi birine ağlarsan ağla, beyhude
II
Sen susma sevgili!
Sen yine konuş benimle
"Geçecek" de ne bileyim "hımm" de imrendir beni düşündüklerine
Gelincik çiçeğinden bahset meselâ
Zarif haliyle rüzgârda kırılma ihtimalinden
Ya da koskoca papatya tarlasındaki yalnızlığından
İstersen bir daha anlat
Ne bileyim bağ bozumu mevsimlerden bahset
Üzümlerin aşk ile şerbetlerini doldurdukları kadehlerden
Ya da bir anda çat kaşlarını!
O vakit ayın ufka düşmesi gibi kızıllaşır çehren
Gamzelerine gül yağı doldururum
Derin derin oyuklar açılırken
Ben ateşler içinde yanarken sevgili
Gece hiç durmadan eserdi rüzgâr
Çıkmaz sokaklar arasında mahsur kalışlarıma aldırma
Sen hiç durmadan söyle şarkılarını
Nihavent olsun hüzzam olsun hüzün kokan
O an başı boş bir dağınıklık yaşarım
Çöl rüzgârlarında mahsur kalmışcasına
Ya da katran gibi dolanırım dil kıvrımlarında
Sen ! Boşver beni sevgili
Damağında bıraktığım buruk tat için
Affet beni
İstersen, istersen mavi elbiseni giy gel bugün
Beyaz kelebekler düşsün saçlarına
Ayağında beyaz babetlerinle küçük kız coşkusunda
Atıl istersen kucağıma
Ya da düşmek üzereyken tutayım seni ellerinden
Ellerin ellerimin arasındayken sevgili
Ben sur duvarları içinde esir düşerim
Dudaklarım cevap veremez olur kımıldayamaz
Titrek bir çocuk hıçkırığı dizilir boğazıma
Korkuyorum yalnızlıktan gel al beni ısıt koynunda
Yoksa!
Kara bir geceye gömülürüm ızdırapla
III
Bakma sakın yüzümün kefen sarısı haline
Korkma !
Bu benim sensiz geçen yıllarımın yorgunluğu
Bu benim ayazda kalmış çizgilerimin yoğunluğu
Sen sadece müşfik bakışlarınla
Merhametli başını yaklaştır omuzlarıma
İşte o an ağır gelmez yokluğun
Yüklenir götürürüm tüm umutlarımla
Ben ateşler içinde kıvranırken sevgili
Ben bağdad-i duvarları arasında mahsur
Ana sesinin titrekliğiyle söyle şarkılarını
Hüzzama katılan anılar canlanırsa birden
..
Sen bilirsin sevgili
İstersen yarıda kes konuşmayı
Sus/ma/m artık sevgili
Sus/ma/m yalnızlığıma
Bu sabah açılıyor zindan kapıları ardına değin
Firar ediyorum senli baharların aşk tortularına
Sensiz geçen küflü baharat kokularına "eyvallah" diyorum,
Ben şimdi
sana daha bir yürekten koşuyorum
Sen!
Sen yine de her zaman gölgemden ürpermeden seviş benimle
...
Sus sevgili!
Sus söyletme beni
.....
Yorumu için:Sevgili yürek sesim (Kalimera)ya sonsuz sevgiler...
5.0
100% (22)