6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1651
Okunma

kısa kelimeli rast gele şiir...
Rüzgar üflese düşecek dizlerim
Küskün geceler serpilirken ortalığa
Darmadağın yalnızlık çökecek
Demincek geçerken hayaller pencerelerden
Mahpusluğunda uyuklayacak tüm camlar…
Hayaletlerin ülkesi rüyalar
Ölümün serkeş düşüncelerinde kalacak
Zemheri kuluçkalarıyla dolarken
Katran karası karanlık sarılacak odlara
Zifiri bir yalnızlığın orkestrasında
Notalar yutkunacak düşerken perdelerden
Neşter izli kalır kayan yıldızlarda
Nasırlı aşklara kalacak derin izler
Az öncesi teri dökülen buluttan geriye
Sökük kalan mevsimin yırtığını
Dikecek belki sararmış gazel
Resimler gizlenirken kafesindeki göğsünde
Havalanacak son kalan serçe uçurtmaların yanına
Titrek bir yıldızı ısıtacak eski sarılmalar
Ve yağmur ıslatacak kuruyan dudakları
Ben saymayacağım ne ıslanan ceketleri
Ne de o kahrolası gezdiğim caddeleri
Saklı sevdaların şarkıları kanatsa da dudaklarımı
Yaşarmış yerlerde yaşlandırdım geceleri
Saçma sapan çektim tüm senli sapanlı yanlarımı
Vurdum vuruldum tam orta yerimden
Saatler tam on ikideyken bekledim gelmeyişini
Yoksun biliyorum gelmeyeceksin
Gideceğiz
Sol omzumuzda martılar
Sağ yanımız yalnızlığımıza emanet kelebekler
Uçup göçeceğiz iklimlerini bilmediğimiz diyarlara
Ama hep seveceğiz eskilerdeki eskitemediğimizi…
Yağmurlarda coşan nehirlerimiz koşarken denizlere
Hep kuru kalacak bir yanımız kuraklığında…
Tıpkı dudaklarımızdaki sevmeler gibi…
5.0
100% (11)