1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1121
Okunma

Bir sonbahar gezintisinin düşündürdükleri
Yalan mı yanılsama mı?
Yeri miydi şimdi değil mi
Öyle ya her şey yerli yerince olmalı
Zamanda yerini bulmalı
Erken yaşanan ya da geç kalınan
Parça parça duygularla
Çatışmalar içinde, karmaşalar yüklenirken omzuna
Delicesine sevmek isterken sevemiyorsun
Kurtuluşta dar bir sokaktasın
bir çocuk arkadaşına
Senin oyuncağın var mı derken
Oyunun içinde hissediyorsun kendini
Az sonra sevgi çıkmazına hiç sapmadan
Ozan yokuşunu tırmanıp
Dolapdereye çıkacaksın
Yürüdükçe kendini daha bir hafiflemiş
Hissedeceksin
Yürüdükçe çok daha fazlasına
şahit olacaksın
Her yol ayrımında
Seni kendinden uzaklaştıran ancak vaatlerle dolu
Kupkuru ussallık ve ıslak ıslak hissettiklerin arasında
Seçim yapmaya zorlanacaksın
Yola gelirsen eğer
Yüzündeki çizgiler bile katılaşacak
Hissetmeyeceksin artık
Hissettiğin gibi yaşamakta ısrarlıysan
Gün be gün daha bir üstüne gelecekler
Külahları değişiriz diyecekler önce
Şansını kaybettin diyecekler sonra
Hissettiklerinin izinden gittikçe
An be an daha bir yadırganacak
Suçlanacak hatta dışlanacaksın
Duymadan, aldırmadan yolunu çizmelisin
Duydun işte, oyuncağı olmayan bir çocuk o
Oynamak, oyuncu olmak istiyor pek çoğumuz gibi
Kiminin payına oyuncak olmak düşüyor
Düş ülkesinde eskitilmek hatta
Sonra en güzeli bu kedidir diyorsun
Şöyle aşağıdan yukarıya
Güzel bir boy fotoğrafı çekmek isterken
Kedi fotoğraf makinası ile oynamak istiyor
Halbuki o senin oyuncağındı
Bu güzel poz kaçıp gidiyor
Sonra her yol ayrımında bir kaçış
Bazen kendinden bile kaçış
Çağrılsan da gitmeyeceksin
Diller döküyorsun
O güzel gözlerini göster bana
O güzel gözlerini göster bana
diyorsun
O güzel gözler merak dolu bakarken
Deklanşöre basıyorsun
Sevdiğin her şey sanki bir fotoğraf karesine sığıyor
Sanki o anı zamandan çalıyorsun
Mutluluk veren bir yanılsama içindeyken sen
Zaman senden çalıyor
Barba
5.0
100% (3)