1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma

Renkler terk ettiğinden beri hayatımı
Sıkıldım karaların ritüelinde boğulmaktan
Havalanırken şarap kadehleri avuçlarda
Reveransla uğurladım masumiyetin titreyen yüreğini
Ağlama,
Yanma,
Kanma sonbaharlara
Bilirim hoş seda verir uğultusu rüzgarın
Dalıp gidersin dinmeyen yağmur damlasına
Dansını izlerken dökülen yaprakların
Çatırtısını duyarsın kuruyan meçhul hatıraların
Gazı biten çakmak gibi işlevsiz benliğim
Kibritin ucundaki ateş gibi yanık umutlar
Kaç mabed dolaştım ararken vuslatı
Kaç derbeder eşlik etti dinmeyen matemime
Bilmezsin,
Çöldeki kaktüs gibi
Depoladım yalnızlığı yüreğime
Yanmam, ağlamam, yıkılmam
Susuzluğumda kavrulsam bile…
Ağıdımın yankısı vurur boş duvarlara
Siper alır gece, donanır yıldızlarla
Aydınlatmaz ki zifiri karanlığı ruhun ışıltısı
Paslanmış mazi boyamaz ki maviye gökyüzünü
Bilir misin gökkuşağına verdim renklerimi,
Yağmur yağmadan, güneş doğmadan
Alamam ki onları geri…
5.0
100% (6)