5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1002
Okunma

Korkusuzluğun yetim kalmış dimağında
Dedikodular dolaşır berduş dudaklarda
Kaç bilinmeyenli denklem türetir insan
Çıkmaz yolların köhne karanlığında
Dilin kemiği yok diye başlar
Sonu gelmeyecek hülyalara dalıp
Kılı kırk yararcasına
Bire bin koyarcasına
Nice sevda türkülerini yaralar da geçer
Bacası aşk tüten ocakları yakıp
Alaca karanlığında sığınırken gözyaşlarına
Fitne fesat kokar biriktirdiği damlalar
Kendi selinde boğulur da anlayamaz yazık,
Nemli gözbebeklerinin rutubetli havasında
Doyumsuzluğun zirveye çıkışıdır yetinememe güdüsü
Hep almak isteğidir yenik düştüğü
Hücresinde parazit gibi yaşamaya mahkum,
Gözü dönmüş kaplan gibi yırtıcı benliği,
Sevginin el değmemiş nimetlerinden mahrum,
Akbabalara yem olan kirlenmiş yüreği
Topraktan yaratıldık biz, toprağa gideceğiz
Nedendir bu husumet, kardeş kavgası niçin
Birlikte el ele yaşamak durur iken
Silahlarla donanıp savaşmak niçin
5.0
100% (10)