74
Yorum
88
Beğeni
5,0
Puan
5982
Okunma

-Şimdilerde-
düştükçe toprağa fidanlar(ımız)
sessizliği dinliyorum(z)
kalabalığı yutmak gibi sessizliği dinlemek...
başı dönen bir dünyanın semazenliğinde
yanardağ lavı gibi püskürüyor mermerlere soluklar
yad edilirken mazi
oyuluyor vakit
soğuk bir mezar başında
berrak suya bıraktık adlarınızı
dökülüyor mavisi gökyüzünün
ayın şavkı düşüyor yüreklere
jilet gibi keserken acı
yetim sözler kovalıyor birbirini...
ey bir kaşık suda boğulası
ağız dolusu küfrettiğim dünya
ne kadar sende ne kadar kendimdeyim
bilmiyorum!
penceresi yok içimin odalarının
sonbaharlı fotoğraflar
meyhane masaları gibi
darmandağınık...
ayağı kırık bir sandalyede dengesi yiterken düşlerin
yaşıyoruz barut kokan puslu düşüncelerle
bir an-kara düşüyor içime
büyüdükçe korkularım küçülüyorum hepten
haziranda doğan şair ölüyor içimde
kusturulmadan yarınlar
yürümek varken yaz akşamlarında birlikte
ağlıyor rüzgar içten içe iklimsiz kentlerde
söyle çocuk
söyle!
g-öz yaşının rengi var mı anne?
susuyor şehir
susuyorum!
kalabalığı yutmak gibi sessizliği dinlemek...
tanrım!
-üstüme örteceğim bir gökyüzü ver-
Seslendirme: Olgun ONUR
Kendilerine nezaketi ve emeği için çok teşekkür ederim. Saygıyla...
5.0
100% (98)