7
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1730
Okunma

Yüzü örtük bekleyişlerin karasında gördüm
Sesinden düşen eksik notaları
Kirli hayatın içinde yıkadıkça aklanmayan sevdaymış dilindekiler
Düşüncelerin çaprazında kalmış olmalı ki gerçekler
Yüzsüz afların barınağı olmuş, yüreğinin heybesi
Senden arta kalan özlemleri yakıyorum
Kibrit yanığı sevdaların ötesinde
Öyle çok nefret birikmiş ki
Soluğuma takılıyor, haykırmak istediğim sözcükler
Kirletmemek için gönül coğrafyanı
Susuyorum, saklı gizli ne varsa sarıp sarmaladığım
Öyle ki tanınmamış bir ismin resminde gözlerin
Hiç duymadığın satırlarda, büyüdüğünü gördüm anlamsız
Giderken unuttuğun, alnı açık sorular da buluyorum cevapları
Kırılırken kolum kanadım, yine de ben sana hiç ağlamadım
Geçmişi sevdim hep, yalansızlığını rüyalarımın
Uzaktan seyrediyorum, yalancı gülüşlerini
Kaç kadehte daha, meze olursun diye sahteliklere
Elin yüzün yalan için de, bundandır ki beyaz senin üzerin de hep emanet
Beklenmedik zamanları olur hayatın
Ağız da sakız, gönüller de duman olur adın
Ömrün hangi deminde öğrenirsin bilmem
Gerçeğin, aslın da sakladıkların kadar saf olmadığını
Ben yine seyrediyorum, zamansız rengi bozuk ayrılıklarını
Sen yine kara sür ömrüne
Gülemediğim vakitlere inat
Belki bir gün üzülür de haline ağlarım
Kimsesizliğinin, çaresizliğine
Satılmış yüreklerin özüdür
Kurşuni renklere bulanmak
Aç kalmış sevdaların, küflü kokusuyla...
s.ç
5.0
100% (11)