2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
865
Okunma
Bir Karganın Irzında
benim küllerimi al
doğaya sal, kırgın bakışlarını
ve estirip geçen bir hayatın donuk penceresinde
çok gece içtim, çok geceyi sevdim bir kadından ziyâde
alnıma kadar yazdım doğruyu
ve paspasladım avazımı sonsuzluğa
göç ettikçe içimden mırıldandım
bu kadar uzağa kim gidebilir bir susuşta?
anne beni sen de unut
geri dönüşü yok ağzımdaki suyun
ılık ılık bir vedanın ortasında kimse üşütmesin
bıçaklarımı kalbimde saklıyorum ortalıkta ölmemek için.
bütün zehirleri kırgın bakışlarından içtim
sonra çiviyle çakıldım sönük bir evin
dönük bir kapısına
içeriden kim çıksın istersin sorusundayım
yanlış zamanlarda fiilliyorlar beni
gerisini sen de anlama
sessizlerin yurdu burası
mühim değil ekmek su ve kavga
bir karganın ırzında duruyor saçlarım
bir annenin bitmiş tükenmiş memesinde
tutsam tanrıyı unutturacağım kendimi
hele bir tuttursam ağrıyı
eczasında bir öpüş
kendimi yeniden oldurtturacağım
bir kadının sırtından ter olup akacağım
hiç birleşmez denilen derelerin denizlerine
sen de öğren
bazı geceler bir allah etmez
bazı geceler bir allah yetmez
ama sen bunu sakın kınında anlama
bırak soğsun gün
bırak demlesin bütün bildiklerin sana
yorgunluğun üstüne iyi giden bir yalnızlığı
avuçlayarak
çoğaltarak
sıkıştırarak
kendini yollara koyma
seviştiğim her ne varsa
küsmüşlüğe bırakacağım
yorduğum ne varsa yorulduğumdandır
yoksa kilidine kadar zorla sokup açmaya çalıştığım insan sürüsü
beni anlasın diye
bana inanmak değil hücum
kendini kanatan bir yaradır olgunluğum
vurmak ne geç bir eylem kuşlara
aklının içinde binlerce yuvada
ellerin çalınmışsa dokunamazsın
kovalayamazsın da el de sallayamazsın
sensizliği anıtlayan onca korkunçluğa
ayna evden gitmek ister
kapta ölüm uyandırmak ister
şeker de rakıya dönmek ister
kurşun da insanı öpmek ister
yeter ki benim küllerimi al
ver ona
Payanda
5.0
100% (5)