5
Yorum
8
Beğeni
4,8
Puan
2178
Okunma
UğUltular
köpeksi bir deryada
yasaklanamazdı omuzları kadınların
şeh ve vet ölümün kapı numaralarıydı
tanrıca bilinen ve mühürlü
gittim çaldım uykumda üç kere
birinde sesin açtı
çağırdım yaşamaya seni
ağrıma yollar giderken
tersine ayaklarımı bağladım, kalbindi
üç kez üst üste uğramayınca
cenaze namazımın kılınmayışı.
gözüm duymalıydı seni ağzım görmeli
yakarışlarımdan yağ çıkartan analar
eli babaca dövülmüş sabunlara
ihtiyaç üzre girilen denizlere varıncaya dek
ağlamaktan ıslanmış birkaç çiçek
ancak açıklardı cumartesi günleri kanın çağıltısını
ne zaman savaşsak yerimi alırdım yalnızlığa
saygı desen üçüncü sınıf bir lokanta
bizim bağırsaklarımızdan ötürü
ve yapaycılık, loser, ve fazla günah
örtünce memelerini ıslah evlerinin
kızıllığına doyum olmuyor doğanın
yamaçlarında kuşların lekeleri
ve aşağı bakıyorum yerimi sabitlemeye
sokağı arşınlıyor örümcek sağa bakmadan
tütünden kesiliyorum yaram ölmediği için
bakınıyorum ki, Yok pencereler
azlığı anlamaya Herkes uyumuş
fazla plastik.
güç, bilince yüklenen derin dayanak
hırsla ve kuvvetle yüklenip
nedendir dedirtmiyor ağza
yargılar artıyor uykular sakat
eziyet bu özgürlüğe ve fazla güzelliğe
şimdilik yurdumdur bildiklerim
ötesinde çok yol var yürünecek
seninle olsa ne çıkar
seni benden çıkart
diyecek.
saçlarına kıvrılıp uyurum
devletten alacağım kalmazsa
çünkü öyledir ellerin çirkinliğe borçlu
ve düşman, arınmaya dokunurum sana
hiddetimi de bağışlarsan
elmadaki kurdu affedersen
yalnız bana mektup yazarsan
dişimi sıkar devlet kurarım sana yanaklarımda
yalnız üşümeye bakan yanaklarımda
ve iç sesimi gargara yaptığım yanaklarımda
ol ki bir geceden düşen
ay ışığı, şimdilik kaptanların
eskidi düdükleri ve bilet geçmiyor artık
banknot da dahil sevdaya
yürümeli öyleyse
neden bakmadan narın içine
sabahları bir kot gibi giyip çıkmadan aceleyle
sesleri takip etmeli
bu size anlamsız ve gördüğüm yerde fareleri
ezmemeye de dikkat ediyorum
sana bakarken bir tek görmüyorum sanrıları
okuldan kaçmış bir çocuk oluyorum
rıhtımda kireçli bıçak
son uzaklığa bakan yakın
içli içli bir hülya soyunması
kanatları kırık
fazla uçarı. şimdi gel koluma
ey kolsuzluğa kol
fazlaca ahtapot
sar beni
otların birbirine şöylece kenetlenişi gibi
bizden devlet çıkmazsa da
iki halk aynı anda çıkar.
beni sende tart.
Payanda
5.0
89% (8)
3.0
11% (1)