3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1572
Okunma
Hayal meyal bir rüyanın serinliğinde
Geceye serilen yalnızlığımı yırtıyorum.
Yıkmak için saltanatını
İçimde kurulu müstebit günahın
Tek gerçeğe kanıp
İnadına ölümüme susuyorum.
Yarını yok mahrem fısıltıların
Sevmiyorum artık merakımdaki kangren heyecanı.
Daha ne kadar hapsedilir umutlar
Azât etmeye kırılan kanatları..?
Dudaklarımda arabesk tınılar sevişir her sabah
Henüz korkular rahimlerinde uyanmamışken.
Aşkı doğurmak yasak bana
Yorulmuyor sancılar
Her seferinde aynı inancı acımasızca gömmekten.
Adımlarımda yorumsuz yorgunluk
Dengesini kaybetmiş ömrün çılgınlığı...
Düştü düşecek kuyulara
Ateşe mübtelâ dirençsizliğim.
Öpüp koklayacak bir toprağım var
Kabrimi her şuursuz ziyaretimde.
Başucumda kan kokulu iniltiler
Doyumsuz yakarı
Ve ardıma saklanan
Sakat günlerin özürlü bakışları...
Yeri göğü yarıp parmaklarımın ucuyla
Kendi ellerimle sunup eceli Azrail’in koynuna
"Neden?" dese de düşüncesiz düşler
Kimin haddine kalbi susturmak, haşâ...
Her gece tanımadığım bir cinneti uyandırıyorum uykusundan
Soyup aklımı başımdan
O en güzel gömleği giydirsin diye.
Belki ölüm daha da yakışır
Uyanınca belki de
Uygarlık, hüznü kokusundan bir kez daha tanır!..
Gözünü açtığımda
Bir çift karanlığın
Penceremden sarkan kırık aynam
Nötralize geçişler
Algıda iticilik
Ve kıran kırana reaksiyonlar...
Söylesin şarlatanlar,
Kaç patlamanın şiddeti
Böylesine üst üste dumansız ağlar?..
Koştum...
Mecâl kalmadı sözümde
Şuraya yığsam çığlıklarımı
Şöyle iki seksen
Sabrım kan ter içinde.
Yorgunum
Haddimden aşırı.
Hey dualar, aminler
Ağlamalar, yetim gülüşmeler
Muradımı çalan
Ucûbe kefensizler!!!
Durmayın hadi
Yok yedekte soluğum bir kez daha koklayacak.
Gömüp tepetaklak hüznüme
Uğurlasın yolcusunu bu ıssız durak.
Başımda durmadan çıldıran volkan
Kim demiş gerçeğin noktası hep murdar,
Bakışım sizde kalsın:
"Bu oyunun alkışları, perdesi ininceye kadar..."
Sezgin Karadağ
5.0
100% (2)