1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1702
Okunma

Soyunup da sırlarından geceye
Mehtap soluyorken beni nefes nefese
Uzun süreli bir bilincin
Bilinçsiz makasına yenik düşmek için
_____________ ikisi
Kesiyordu tenimi soğuk
__________nefis nefisti
ayılmak istemediğim sarhoşlukta
Kusursuz düşlerinden çaldığım kadın
Küsüntüsüz tekrarıyla gözlerinin
Kenarlarında bu şehrin
Birleşti yolları milyon yerin
________yanıyordu canı yerin
Bu alkol kokulu şehrin
şişelerinde buluştular
sonbahar kokuyordu
yeni yetmiş ateşler yanmıştı
sirkeci istasyonda buğu
rüzgarın yapıştırdığı iki yaprak
gözleri görünmez ki buluştular
ikisi de yollara alıştılar
kadın unutmak istiyordu,
adam sonunda özgürdü
bir mektup yetti Ali ye
Birleştiler artık buluşmuştular
Mekanları yoktu
altı yok üstü yok
Sarhoş komaların
neresinde dünyanın ??
_________telli babada buluştular
ne karakış ne komşular
uçurumunda dünyanın buluştular
sirkecinin gözleri buğuluydu
iki damla göz yaşı yetişti trene
kirpiklerinin ucunda buluştular
Acıyordu karnı yerin
karanfil tutan eller titriyordu
hiç ayrılamazlar ki
artık buluşmuştular
artığında bu mekansiz şehrin..
Acıyor du karnı yerin
......
Götürebileyim diye seni
gemilerin batmadığı yere
hasreti ücretle çalışan
asgari y/çokluğun
Binlerce çiçeğe on yüz bin ad koydum
papatya lale nergis gül yasemen
Unuttuğum yalan
Binlerce ölüm aklımda
Buğdayın sütünü sağanların adı
çeliğin yüzünü öpenlerin adı
Uyku çiçeği düş çiçeği
Göz göze görüşmede bakış gülü
Çok mu serin sularda uyudum
___zamansız buluştular
ışığında aysız gecenin
Mum içime yanarken
Sus vurulmuş
Kehribar hayatım sana
Kelimelerden resim yapmak için
Yada asılı kalmak duvarda
Gözyaşlarını nereye saklar akan gökler
Akrep yelkovanı sabırla bekler
Duvarlar ötesinde bir yolda bulustular
Sol yanım kar altında
Çiçege can veren umut
Kısmadan gözlerini bakabılmek için ışığa
Karbon monoksit içen sevda
Sigara tiryakisi ayrılıkta buluştular
Cıgaramdan zehir odada buluştular
iliklerim kaldı asmadığın
El yazması bir hüzün
yoksulluğa yaslananan
ümit kırıntısı
Elimde çalakalem çıra
Her gece k/yazıyorum
Beni unutmayan yanlızlığa
Ask diyarı paris falan
Filmlerde ki makarada buluştular
Elimde karınca emeği
Getirdigim hatıran
Kadifelere sarılı yarası
içimde toprak özlemi
yetiyor hala yaşamaya
Oy felek
Paslanmaz yoksul yürek
Senin kurşun yanın nerden bilecek
Yokluğun bir suçtur
Ve insanlar arasında
Namus karşılığında paylaşılır
önce gözlerin battı geceye
sonra sabahlar kana bulandı
özlerken ölmüşüm, unutmaktı intikamım
ellerimdeki yokluğa anlam veriyor kalemin
Şimdi her gece bir tren kalkıyor sana
Dağ göğsünde bir kaya deliğinde suskun
Güneşte ışıyan bir kum tanesi
Belki bir nehir damlası
Silinebilir kuraklığın yazgısı
günlerde baskı hatası var
Ömrümde vefa
Zafer gecelerinde tan yeri kadar
Bir saltanatım var
bu evler beni basıyor
çok hüzünlü bir şarkıya benziyor odalar
duvarlar kendi aralarında dedikodu yapıyor
lamba kapı aralığında kırılmış
çatıda bir katre-i yangın damlalar
üç saniye
ve tanımlar değişir
göz göze geldikten sonra
denize mavi der misin bir daha?
saat ne kadar geç olmuş değil mi
istersen sabaha da kal
kahvaltı için hiçbir şey yoksa bile
istersen öğleye de kal
akşama kadar buluruz bir şeyler
istersen geceye de kal, gitme
tükenene dek var vakit, seviş benimle
meşaleler ısıtır o soğuk havayı
oysa köprüden geçerken aklımdaydı
kazandık derken küme düştügümüz maçları
beyaz düğündü ya da ilk aşk, siyah saçların ya da ben
bunun gibi belirsiz orta şut karışımı hediyen
el ele tutuşmuş siyahla beyaz, biri neşeli biri hayalci
aslında okumuştuk gözlerinde silinen düşünceyi
maviyi hatırlamak kanattı kıyıları
hemde denizin o en gri zamanı
insanlar bağırış çağırış!
ve sebebi yine sensin
beyaz papatyalar var camda
ve senin adın yazıyordu ana okulunda
çocukların anlamadı tabelaya neden baktığımı
yol üstünde bir lokanta
senin adın yazıyordu camında
niye dedim ne gerek vardı
ya yemekleri cok acıdır yada umutsuz tatlıları
geceden sonra bir şey kalmadı
iki adım yolda daha ne vardı
Hayat bir kızıl meydan
bir yangın tenhalığındaki yerin
uçurumundan usulca geçerken ayin
Dolunay çıkarken bu yerin
Irmağında buluştular hayatın
sen yokken seni bir kaç kez sevdim
affet
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını.
5.0
100% (4)