teneffüs zamanı
hayati sınıflar mola veriyor



pütürlü tenim ağlıyor
sol anahtarı yolsuzlukta yok olmuş
ağır çekiyor tırnağım
kırığı
yarı yenmiş ojesi yasta
dün gece üstü rehin bırakıldı ruhum
son gören şehrin yaşlı fahişesi
o da sarhoştu
ucuz şarabın kadeh makamında


aynalar aksimi kafesledi
içimdeki sığırcık akşamı özlüyor
o an
gölge oyunları kaplıyor belden aşağa
kadınsı bir sancı
evrensel bir iç savaş kopuyor etimde
ve ben
aciz amazon
miğferi diş izlerinde asılı


el yazım alın gibi kalın
seksenlik bir darbe misali üşüyorum
baskına uğradı ecnebi duygularım
dili yok
nefesi pazartesi yorgunluğunda


kaç kilo çekiyor insan
yalnız
soytarı huyları dışarı atılsın
çevrem yabancı giyindiğim zara
korkuyorum
kemirgen huyların salyası ulaştı ayaklarıma


bir düş istiyorum
tarih öncesi cahilliğine ait
kinden
süslü çirkinlikten uzak
ani bir baş dönmesi istiyorum
atlı karınca kıvamında
tanrı alışkanlık değil yokluğum
ilk defa
düşüyorum düş çukuruna




ipek böceğim ayrıldı kozadan

hoşgeldin..








lamour