düşün ki
son mektubun elimde
isyan bayrağını çoktan çekmişsin
paldır küldür toplamışsın bavulunu
izin kalmasın diye
silip süpürmüşsün tüm evi
ağlamışsın galiba kadife koltuğumda
sarı leken o günden kalma


uyan
beylik bir rüyadı ve bitti
terlemişsin
saçların karışmış yönü şaşırmış sanki
elin ayağın buz tutmuş asıl bacaklarıma
ver ağırlığını
bin külçelik bile olsa tenin
ezilirim altında gıkım çıkmaz


parmak uçlarını yapıştır fotoğrafıma
ankara treni geçerken sahneden
kontrolü sakın kaybetme
geçici bir atlas yolculuğu benimki
üç gece
dört gündüz ayrılığı sadece


mesela
pencere kenarında bekle gelişimi
en sevdiğim elbiseni giyin
ütülü olması mühim değil inan
rakı sofram karşılasın
peşrev takılsın kanuna hafiften
sonra mı
iki küçük laf yapıştır çakır keyfime
ve sevişelim
sabahın ilk ışıklarına kadar


bilirim ki aşk abartmayı sevmez
süslü oyuncakları
yapışkan sevişlere aldanmaz
lekeli bedenler çöplüğe çevirdi sıfatını
dün gece açıldı
yüz hatları çökmüş acıdım haline
vazgeçmiş
çarkına çomak sokmuş haşimin
kamburu çıkmış soyut bile olsa
hesabı kes matris
iki sarhoş kaybolacak şimdi suni şehirde


saklı rapunzel
kimse dokunmasın saç teline
bir kıymık batsa abu hayatına
asılır ilanım mahşerin duvarında






kadınım
uğuşmuş dudaklarım

ucuz bir şaraba varmısın...?









lamour