11
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2041
Okunma

sen
kasvetli şehrin bekçisi
aşağı yukarı dört sularında ayrıldım etinden
kemiği bende kaldı
geri kalan isim bekliyor şimdi
düşün ki
kırkım çıkmadı henüz
bir tene öbeklenme akbaba misali
yırtarım geceyi orta yerinden
ayı sağ elime
yıldızı sol avcuma işlerim
karışsın diye kanım aşına morfin basarım damarıma
belki infilak eder o ukala tavrın
fahişe olmak vardı
afiş afiş sureti asılan
takma kirpikleri çin malı mesela
ağzında cıvık sakızı yarı çiğnenmiş
neden mi
bu kadar orospu olmak istiyorum
üç kuruşluk sevişmelere makbuz kesiyor benliğin
sancıma basma
kuyruk sokumum ağrıyor bu ara
soğukluk kapmış dün gece
nüfusu salak saçma bir adamdı
teni ne esmer
ne de kumraldı takma saçı
en az iki kere boşaldı kadınlığıma
o an kapadım gözlerimi eksildim biraz
anason kokmak istiyorum
veya
rakı sarhoşluğuna ilişip karışmak istavrite
kılçığı kaçsa soluk boruma
gidip gelsem ölmüş anama
silse yağlı gözyaşımı kadife kucağında
sonra yine doğsam
tüm yalanlara inat gün batımında
çocukluğum nerdesin
bak sirk geldi tozlu şehrime
kağıt helva taze ilk defa
pamuk şekerin pembesi yapışmış yüzlere
ne komik değil mi
hadi gül biraz ağlanmış halimize
bitmedi ki
düşler hangi vakit neslini harcarsa
işte o zaman nokta koyarım satırıma
henüz değil
içim boşalmadı daha
kaçak var soytarı dünya’nın santralinde
kısa devre yaptı çatlak kasıklarım
üzgünüm
bitmedi hezeyanım
dön atlı karınca
üç yaşıma girdiğimi san
bugün
sevesim var biraz...
lamour
5.0
100% (20)