2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1750
Okunma
düşebilirsin ’leyla’, düşebilirsin sen de
bir tren garında saat on ikiden sonra değil
hasret çekildikçe tehirlidir tüm trenler aslında
ya da bir otogarda, beklerken bineceğin otobüsü
söndürebilirsin bitmeye yakın sigaranı susa susa
’ucu ıslak her sigara, nasıl olsa seni hatırlatır bana’
gözlerin kayıp giderse asfalt üzerinde
her saniye ölüm olabilir bu dünyada
mola verip de, çekmek için beklerken acı sigaranı
gözlerin düşer sonra uzaklara
böyle olunca, aramak da zordur, aramak sevdiğini her insan da
’aranası her insanda, nasıl olsa seni ararım hesapsızca’
her şey tamam olabilir hayat da, ama her şey olabilir
çatıların üstünde kırmızı kiremitler dahil
terliğin, şalın, mor şalvarın ve siyah gözyaşların
bir aşka başka ne dahil olabilir ki
olmadığın zaman çalan her kapı zili senin sesindir
’eski’ ve ’eksik’ iken yaşamak
her bir boş koltuk kalp krizine sebep olabilir
bir kere sevince insan ciğerine dokundururcasına
kolay olmayıp hem de, itiraz ederken günlerine
bir daha mola vermemek üzere herhangi bir yolda
kapanabilir gözleri
’kapanan her göz de, nasıl olsa seni düşünürüm umarsızca’
otobüs de bir ikinci
bir de elli ikinci koltuk hep yalnızlarındır
sen olmayınca her koltuk öyle aslında
’boş her koltuk da, nasıl olsa senin hayalinle sarılırım yalnızlığıma’
sonra,
sonra bir başka yolculuk da aynı hikaye:
-bir bilet kesebilir misin biletçi
hangi koltuk olduğu fark etmez
yalnızca ona...
ve şimdi tam vaktidir
uyan artık
sen ’leyla’, ben ’mecnun’ olmaya
5.0
100% (11)