7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1196
Okunma
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve kendimi;
sonsuzluğa karışan bir ses gibi…
sadece seni almak yanıma, seni;
kalabalıklar içinde ki yalnızlığıma
yâren olan sıcak bir nefes gibi…
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve hayallerimi;
ayılmaktan korkan bir serkeş gibi…
sadece gözlerini almak yanıma;
ışıl ışıl gözlerini,
karanlık kaderime doğan bir güneş gibi…
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve kalbimi;
cami avlusuna can koyan bir anne gibi…
sadece yüreğini almak yanıma;
aşk ağrılarıyla kıvranan yüreğini,
sevdâ fısıldayan bir nağme gibi…
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve hayatı;
sırra kadem basan küs izler gibi…
sadece yokluğunu almak yanıma;
çıldırtan yokluğunu,
mahzun ve çaresiz öksüzler gibi…
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve hislerimi;
savrulmuş yanlarımın günahı gibi…
sadece yüreğimi almak yanıma;
yüreksiz yüreğimi,
derin hasretlerin bir âhı gibi…
her şeyi bırakıp gitmek ardımda!
ve ömrü;
dönülmez yolların seyyahı gibi…
sadece sancılarımı almak yanıma;
ecel teri döktüren sancılarımı,
pişmanlık çölünün eyvâh’ı gibi…
bırakıp gitmek her şeyi ardımda!
her şeyi;
dönüşü olmayan bir vedâ gibi…
ve sadece mevlâ’ya yönelmek,
mahzun, kederli, kırılgan,
umutlu, anadan üryan bir duâ gibi…