4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1789
Okunma
kıvranırken insanlık şirkin kundaklarında
doğdu Muhammedî nur mekke şafaklarında
bastı bağrına şehir doğan bu öksüz canı
kuşattı kâinatı bir mevlüt heyecanı
yetimlik ve öksüzlük sarıyorken bahtını
abdülmuttalip açtı o’na gönül tahtını
kurak göğüslerinden süt verirken halime
gerçekleşti inşirah haktan ulvî kelime
üzerinde bulutlar titrerken gizlerinde
hasret giderdi güneş kumdaki izlerinde
vahye muhatap kılıp muhabbet etti mevlâ
müşrik kalpler huzursuz, kopardılar vâveylâ
zaman ve mekanlara o’nu sığmaz ettiler
zulüm ve haksızlıkla huzuru tükettiler
ufuklar kucaklarken mahzun muhacirleri
hasat eyledi ensar en mümbit ecirleri
mekke lisân-ı halle açarak kollarını
sanki asırlar boyu bekledi yollarını
muhammedî aşk ile fethedilen yürekler
girerken mahzun şehre kahroldu engerekler
şehri kuşatılmanın tarifsiz hazzı sardı
zulme aşina canlar birden farkına vardı
bir rahmet ordusuydu şehri kucaklayan ruh
inledi utanç ile şirki emziren güruh
intikam ve tekebbür yerle olurken yeksan
taaccüp kanat kanat, yüreklerde helecan
tevazu ve tevekkül durdurdu da zamanı
kusva boynunda secde titretti âsumânı
firak visale doğru akarken menzillerde
tekbir, şükür, hamd, sena coşuyordu dillerde
bir fetih ki bozarak istila ezberini
insanlık tarihinde aldı seçkin yerini
sevgi ve merhametle kuşatıldı gönüller
iman bereketiyle çözüm buldu müşküller
samimi imanlara lütfeyledi de Allah
şirkin simgelerinden temizlendi beytullah
şimdi mahsur kalbimiz nice sinsi putlarla
âlâ ünsiyetimiz zulümkar tağutlarla
iman ne zaman yırtar idrakten maskeleri
fetholunur o zaman insanlık mekkeleri
nasip olsun ümmete böylesi feth-i mübin
kabul et duamızı yâ ilâhel âlemîn.
Yusuf AKYÜZ
5.0
100% (3)