2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1453
Okunma
Sancılı bir aşkın peydahladığı
Gayrı meşru ayrılıkların kan pıhtısı parçası adın.
Bıraksam kör bir zulaya
Bir anarşist cesurluğuyla yahut
Manşetlesem sıvası yırtık sokak duvarlarında
Sorgusuz sualsiz kelepçelenir eşkalsiz adım.
İdama sürüklerken sana dair hadsiz inançlarım
Tek suçum olur;
İllegal bir adı bağrında sımsıkı taşımak.
Ve ardından bir daha sorsalar
Bin kez daha yaşarım seni Mehruyâr!
Bir can havliyle, bir başına kalmışlığım
Yarınca ortasından
Nice kâbus gecelerimi
Bütün aydınlıkları yutmuş karanlıklarda
Delik deşik bir kalbin nevroz vuruşları
Sabaha varmadan yağmalar kokuşmuş cesedimi.
Pencereme konan veda suskunlukların
Zihnimde narkozlanmış haykırışlara
İnadına çarparken bi karar
Cinnet şeridi gözlerinde
Bin parçaya bölünürüm Mehruyâr!
Kaç zaman beynime astığım münzevi umutlar
Düş bozgunu gidişinle çiğnenir her sabah.
Uyandığımda kan çanağı uykusuzluklarımdan
Başucumda, sessiz intiharıma ferman bakışların
Kafama saplanan ölümcül mâsumiyetinin ağrıları
Sonrası; çığlık çığlığa çırpınışlar
Yanışlar, yandıkça yıkılışlar?
?B/ölme beni kendinden!? iniltisiyle
Son darbeyi de indirirken dudaklarımdan
Felç inmiş kulaklarıma
Susar gözlerim, bağıramam Mehruyâr!
Bu azgın
Bu marazi terk ediliş
Canıma tak eden
Sabır taneleri kopuk direniş?
Bana yasak olduğunu söyler
Her eksiltili tümcemde.
Soluğu dalından kesilen bir gül gibi
Körpe türküler besleyen
Yürek sancıtan hüzünler istilasında
Biçimsiz barikatlarla süslenmiş silsilelerle
Ne kadar içten yağmalanırsa darmadağın nifaklar
Öylesi viran
Öylesi duman duman
Öylesine kavrulurum her hece Mehruyâr!
Böylesi prangalı hapsoldukça içimin korkuluklarında
Dışarıda güneşten doğan kıvılcımlar
Gök-deniz umulanlar
Çocuk heyecanıyla yıkanan şakayık
Yasemenler, papatyalar?
Koşmak ister her yanım, ölürcesine
Seninle tek nefeste
Nafile çınlar yokluğun o an
Çöker, yıkılırım yine ayaklarımın dibine?
Ve şimdi
Tam teslimiyet inancımın huşusuyla
Ne kadar farz kılmak istesem de ömrünü
Ömrümün en helal tadına
Dönüşü yok?
Bozuldu Aşk, kazası kılınmaz bir daha.
Belki bir gün...
Dağlar kül ufak koparıldığında
Denizler, yataklarında kaynar kaynar susadıklarında
Mizan kurulup
Unutuldu mu kundakta çocuklar
Ve dehşetten çıldırdığında o şaşkın analar
Belki o zaman
İşte o zaman
Dirilirim Aşkına, adın adın Mehruyâr?!
(Sezgin KARADAĞ)
5.0
100% (4)