13
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1232
Okunma

pencere karanlık, yıldız yok
var belki de buğulanmış gecenin kiri
silmen gerek
alnını dayamadan önce
şu kediye mamasını ver sussun
sonra aklın
işte göründüğü gibi her şey
masa koltuk pencere duvar bir de durgun bir yüz
uçurumu el eden bir düş
pencere ötesinde boğuk ve tutuk bir dünya
çerçevelenmiş insanlık ezildikçe soysuzlaşan
kalbin aryası kesildikçe arsızlaşan
ne inkar ne küfür ne isyan
ne kusursuz utanç
şehri kırbaçlayasın var
duyarsız belleklerin kımıldanışı sıkışıp kalsın yaşama
uzak kırları odaya getirip
küçük bir böcek olup gidesin var
sigara paketini arıyor ellerin
için
zift
arzusuyla patlayacak
tıpır tıpır tıpırdıyor saat
geçemiyor on ikiden ötesine
bir-gerisi keşke
müezzin o sabah sâlayı çakıl çakıl okudu
kocaman bir hiç gelmiş karşına dururken öyle
yokluğa ve hiçliğe tapınan
kalp olmadan aşk lazım
dedi fenalık
gerçi bir seçenek daha var
gece biterken
battaniye örtelim üzerine
şair güzel uçar...
5.0
100% (15)