24
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2454
Okunma

tırmanınca yokuşu
kalbim gene dört nala
salıverdim dizginleri
iki turunç ağacı karşılar beni
çeyrek asırdır ayakta
ilk taş basamakta oturup
soluklanırım aşklarının altında
teneke sardunya saksılarına yaslarım sırtımı
saçlarımı okşar yediveren begonvil
yedi kat sevdalı serpme sıvalı bahçe duvarına
ben yedi bin kat mutlu
deniz güneşe
çocuklar denize döner yüzlerini bu sokakta
yaz yanığı bakışlar kovalar birbirini
işte bu yüzdendir bütün mevsimler mavi
bütün maviler çiçek
bütün çiçekler deniz
bütün denizler umut kokar
ve bütün hayaller gerçek
kepengi yoktur düşlerin kilitsizdir kapılar
açıktır pencereler selamlaşır perdeler
vakitsiz ağlamaz asla asma dalları
minik serçeler aç kalmaz yılın on iki ayı
çünkü kelepir değildir bizde sevinçler
avuçlarımızda yıldız tozları
gözlerimizde iki kelebek
üşütmez gece
kaşmir bir şal gibi
düşer omuzlara ay ışığı
ben gece
gece ay ışığı aşığı
melengeç sokağındaki evin balkonunda
yosun kokuludur çamaşırlar
yükselir ve tellere takılmaz uçurtmalar
ayağı kaymaz çocukların
buz tutmaz umutlar
martıların sesleri duyulur uzaktan
rüzgara eşlik eder balıkçıların naraları
ve tuzlu dudaklarda sıraya girer
mavi ıslıkları
çok katlı mutluluklar sokağı burası
bir masa dört sandalye atarım
yüreğimin orta yerine bazı akşamlar
masada çiçekli örtü
tavada izmarit
yanında olmazsa olmaz
taze roka
ve illa ki dostlarla paylaşılan
sakız rakısı
nasılsa sahil ayaklarımızın altında
vurunca da dibine şişenin
uzatırız elimizi okşarız denizin ıslak tenini
yakarız bir ateş çakır keyif
serperiz denize gülüşlerimizi
çıplak ayak dans ederiz kumlarda
kucaklarız beyaz köpükleri
dillerde bir İspanyol şarkısı
koşar çocuklar
güler portakal çiçekleri
dedim ya
çok katlı mutluluklar sokağı burası
ne zaman seslense bir çocuk
sesine ses verir deniz
ve onun deli dalgası
şahidimiz olsun yedi tepe
ve solumuzdaki yedi yel değirmeni
yalan değil
bak gördün mü
yalan değilmiş aşk dedikleri
5.0
100% (26)