22
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
3221
Okunma

belki de
sen benim sadece seni sevmemi sevdin
ben ise senin yokluğunu bile sevgilim
ve yine sensiz bir şehir
yüzüme güneş sıçratan
yalaka bir rastlantıydı belki de
ayağımıza çelme takan
bu kadar mı güzel olur
bir insanı yokluğunda sevmek
bu kadar mı acıtır teni
güneşin elleri
ve bu kadar mı acıdır
aşk dedikleri
bir çift yalnızlık habire çekiyor beni içine
sen ve benden ibaret
bir çift gözden çok çok çok ötelere
yollar hep duvar, kapalı bütün kapılar
oysa bakıyorum dışarda hala güneş var
hayret
bir adım atsam sana geleceğim
öyle tıka basa sen doluyum
ya da belki düşeceğim sonsuz bir boşluğa
işte öyle de sensizim
bir adım atsam gözlerinde yeniden doğacağım sanki
hani öyle içimdesin,
ya da o gözlerde boğulacağım
nefessiz kalacağım
işte öyle de içindeyim
biliyorum
kötü bir uykudan uyanmak gibi
bu kadar yaklaşmışken gerçeğe ve dokunamamak ellerine
yıl gibi geliyor anlar
yılları hiç sorma
şarap dolu bir kadehte arıyorum dudaklarının tadını
ne kadar içersem içeyim
seninle içtiğimiz o günkü gibi sarhoş olamıyorum
sonra parmak uçlarımdan emiyorum karanlığı
emdikçe karanlığı karanlığım çoğalıyor
idama mahkûm edilmiş bir kelebek gibiyim
yormayın kendinizi diyorum
ölüm meleklerine
benim için yormayın kendinizi
az sonra zaten öleceğim
kayboluyorum
kalbime ağrı veren bütün solo şarkılara kapıyorum kulaklarımı
’seni seviyorum, seviyorum lan seni’ desin
‘’ekmeği tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi’’
hep aynı şarkıyı söylesin
ama sadece bir kişi
aslında hayatıma anlam yüklemek istiyorum
ve bütün yüklemleri silmek sonra
sana gelmek dışında
işte gene sana gelme sancım tuttu
bu sancı belki de beni yaşama bağlayan tek umuttu
içim böyle seninle doluyken
sen kaybından ölmek üzere olduğumu hissediyorum
ümitsizce sana gelmek istiyorum
karabasanlar çöküyor üzerime ne sesimi duyurabiliyorum sana
ne de tek bir adım atabiliyorum
ama hep sana gelmek istiyorum
bir de
gözlerine bakmak
irili ufaklı teknelerin barındığı şu anlamsız deniz yerine
gözlerine bakmak istiyorum
gözlerin deniz olsa
gözlerimi yüzdürür müsün gözlerinde
güneşin parladığı
bulutların koşuştuğu
şu artık bana yaşama sevinci bile vermeyen gökyüzü yerine
gözlerine bakmak istiyorum sadece
gözlerin gökyüzü olsa
gözlerimi yıldız yapar mısın gözlerine
ya da yağar mısın gözlerime yağmur olup
eser misin bir deli poyraz misali
gözlerinden gözlerime
sahi
gözlerin manzaralı bir evde oturur muyuz bir gün
hııı
gülme
sen dememiş miydin
gözlerim senindir diye
arka balkondan gözlerini görsem
mutfak penceresinden gözlerini çeksem içime
yüreğim bayram etse
ön balkonda oturup gözlerinde güneşlensem
gözlerin geçse hep şu karşıki caddeden
ben durmadan gözlerini seyretsem
olmaz mı
bahçemizde gözlerinle oyalansam
gözlerine çiçek eksem diyorum
hazanda açar mısın
baharı beklemeden
açarsın biliyorum
gözlerine bakıp kahvaltı etsem meselâ
gözlerime bakıp bal sürer misin dudaklarına
gözlerin gözlerimdeyken
biraz soluklanır mısın dudaklarımda
sonra gözlerine bakıp romantik bir akşam yemeği belki
gözlerine bakıp şiir yazsam
gözlerinden yudumlasam içkimi
mum yaksam gözlerine
gözlerime bakıp sevişir misin benimle
öper misin beni gözlerinle
gözlerim açık uyumak istiyorum yanında
gözlerime bakıp şarkı söyler misin bana
gözlerimi avutur musun gözlerinle
söz yormam asla gözlerini
gecem olsun istiyorum gözlerin
geceme sabah doğursun
gün ışığım olsun istiyorum gözlerin
günüme gözlerin dolsun
gözlerin gözlerime dokunsun istiyorum
hadi bugün gözlerini gönder bana
gözlerim gözlerine doysun
gözlerin son günüm olsun
5.0
100% (24)