2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1945
Okunma

Muteber Pişmanlık
Mütemadiyen büyüyor sükutun içinde
Biraz uçarı az bir az hiddetli kınsız bir öfke
Kaşarlanan cürümlerin nazarlarına inat
Büyüyor gölgesinden kendini ele vererek
Kefilli bir mutluluk ve yukarısı tenha bir oda
Mesela bir kelebeğe konmuş olsun papatya
Mavinin gözleriyle mülhem açılıp saçılsın sema
Alnını secdede tutana kendini teslim ederek
Adam şair olmalı dişlerinin arasında kelimeler
Gözleriyle suçlayıp hayatı ayırıyor ortasından
Mişli geçmiş bir zamandan vazgeçerek aniden
Umuttan gayri ne varsa eğninde eleyerek
Hayret makamını omuzlayıp çiçekten böcekten
Boğazına kadar borçlanıyor çözemediği düğümleri
Yılanlı yalanlar dolandıkca boynuna gövdesine
Kalbini silkeleyip etinden kemiğinden vazgeçerek
Şahsi bir meseleyle öldüğü her anı.Misal;
Annesizmiş gibi avunduğu dipsiz kuyuları
Derdest edip mükerrer yalnızlıklarının eliyle
Ahı, gün-ahı varsa örtüyor üzerini külleyerek
Er kişi niyetine ölmüş bu kadın desinler diye
Oğullarıyla kızlarıyla gürleşip soyunu sopunu
İrticalen öldürüyor Musanın firavunlarını
Verilen her nefesini bu uğurda tüketerek
Ya islah ol ya iflahını sök benden ey nefsim diye
Büyükce bir çığlık çakıyor göğsünün üzerine
Daha büyük ve haklı bir çığlık da göğün göğsüne
Kitabın ortasından konuşanı canözüyle dinleyerek
Malum, mazlumun öteki adı zalimin suçudur
Suç kirveliğini kimse giymek istemese de
Eyleminnin mesafesinde bir de masum durur
En az zalim kadar suçlu olduğunu bilerek
5.0
100% (3)