10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1658
Okunma
Gözlerimin oyuğunda boş bir sahne bırakıyorum sana…
ölürken…
çık/söyle/oyna son sözünü bulsun trajedi
bitir ufukta oynanan bu üçüncü sınıf bulvar oyunu
ben sana söylenmemiş sözcükler biriktirmiyorum
çözdüm eğerimi geçmişimin, silinen şafağa doğru dörtnala koşuyor
beni buzullardan eritip toprağına karıştırdığın günü hatırla
yeni kıta adını verdiğin o yer, sıcağında yeşerdi
gözlerim çok eskidir aslında tanrılarına sor, şifa otlarından bilinir bakışlarım
sen kafa derimi yüzüp çadırının önündeki direğe germeden önce
bende sürerdim atımı güneşe doğru
oturur toprağıma arınırdım
doldurarak tüm bitimleri başlangıcıma, güneşe dönüyorum
bütün dualarıma katarak seni
bedduamı büyütüyorum
hadi konuş, süz etine sızan gözyaşımı toprağa
gövdemi baltaladım
yaktım ormanımı, sözün karışmaz yeşilime
hareketler/sözler/ sesler bitirdim hepsini
beni doğurup, büyütüp, öldürdüğünü anımsa
renkler, sözler, sesler…
varlar,yoklar,bittiler
yitenlerin hemen yanına kazdığım mezarını
bedduam çok eskidir, mutlaka bulur seni.
dünyayı omuzlayacak bir cücenin yüreğine
tanrılar kadar eski bir dev bırakıyorum sana
o kadar eski...
kanından arınmamış bir çocuk bırakıyorum
sancıları ile kıvrandıran…
beni doğurup/büyütüp/öldürdüğün yeri anımsa
benden ölen…
senden doğan…
bir şehvet anında koparıp bedenimden sana verdiğimdir
duyumsarken içinde sancını, adını koydum korkunun
korkunun adı, aşk olsun…
Kubilay Yıldız (önceki şiir Bedenimden Notlar III)
( Son).