5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1390
Okunma

Baş Tacı
Gül ve bülbül
Güzellik ve şakıyan
Sevilen ve seven
Aslında iştiyaktır birbirlerine
Aşkın varolması gereği
Halkedilmiş misal
Gün düşer gül-üşür
Bülbül harlı sesiyle ısıtır
Hüzne dönük gürlemesiyle
Saracaktır geceyi
Gelişi olmayan ayrılıkların
Şahıymış bir bela
Kıskıvrak yakalatır kendini
İçinde eriyip tükenen bir muma
Ufkun çeperinde bir kızıllık
Koyu bir maviliği sevişir
Ve yorgun bir akarsu gibi
Döker gecenin koynuna kendini
İçerisi yıldız çeşnisi bir dükkandır gece
Işıl ışıl ve herbiri yalnızlık bakan
Sessizliğin en alası irikıyım bir şamata
Alır derin sokakalarına taşır fezanın
Kalın gövdesiyle ne kadar nobrandır
Oysa gece çok hızlı bir karanlıkken
Ölmek gibi ağır bir suskunluğa gömer
Nefesimizi tutmadan ölmüşüzdür işte
Gül gümrahlaşan damarlarından akıtır
Geceyi süslenerek çıkar karşısına bülbülün
Eti kemiği gül kokar gül konuşur bu yüzden
Sevgililer gül diliyle söyler aşklarını
Şehladır bu yüzden aşka dair her sebep
Gülün ömrü kadar kısa ve rengarenk
Bülbülün feryadı gibi gül şamatalı
Sürülür endamınca baştacı kılınarak