Ah

Suçüstü yakalanmış bir mutluluktan
İçerlenip
İyileştirici bir sukutla konuşsa
Ve derin maviyi başlatan
En eski mucizeleri derlenip
Yenilmez bir desturla ağlasa
Başımın üzerinde efelenen dağ
Doğurduğu sultanlarını
Kıvrımlarından aksa ah
Göçebelerin arkasında kalan mesafelerle
Yorulup dururken
/
Birbirine kardeş dişlerin
Saf tutup birlikte bir hamlesi gibi
Saldırıp durdukları dünya ah
Tadından yenilmez olana kadar
Bekletildiğinde devasa bir sabrın gözbebeğinde
Henüz ağlanmamış bir yarınla sarıp sarmalanarak
Hakedilmiş bir umutla sebeplenerek
Açılıp saçılsa

Sonra intikam zamanı bir güneşi
Doğuran sabahın kınından sıyırıp
Kanı kaynatan renklerin altından geçirerek
Elifce söylenmiş doğruların hizasından
Alıp yedi düvelin şahıyla birlikte
Mazeretsiz kul ederek rağmına ah
Aşk gibi dellenerek
Sarılıp sarmalansa

Ve toy bir toprağın üzerine basa basa
Tafralanıp ademce bir günahı
İcad ederek yeryüzünde
Ve eğnimde en iyi havvayla
Kucaklayıp manidar yalnızlıkları
Uzayıp giden bir tövbeyle ah
Hızlanıp girerek koynuna mutluluğun
Envai şarkıları söylenerek
Çağrılıp çağırsa
/
İşte ilmi hali beyan olunmuş ben
Harlı yanılgılardan uzaklaşıp büyüyene kadar
Haklı bir doğrunun avucunda
Çoğalmalıydım iyilenip güzellenerek
Ve yitirdiğim her ecrin nedametiyle
Eteklerime bulaşan gün-ah kirlerini tepeleyip
Aklanmalıydım ahlanarak…