10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1026
Okunma
sevgili dostum Sinan Özçaylak için…
sizi hep yanlış anladılar ,
penceresi kirli, yatağı dağınık evin hep dışında kaldılar
çünkü siz sakalları bir karış yüksek sesle şiir okurdunuz
çay bardaklarında söndürürdünüz sigaranızı
ayakkabıları boyasız gezerdiniz.
ters giyerdiniz atletinizi, sevmezdiniz etiketleri
sizi hep yanlış tanıdılar
her baharda size, isyancı yaftası yapıştırdılar
aşkı bulmuştunuz oysa , başka şeyden değildi
hayat çatıp, sahil boylarında içerdiniz
üzerinize vurulan yükleri indirip, bir soluklanmak istediniz sadece
hayattan hakkınızı isterken, sizi yanlış anladılar
her aşkın başlangıcında savruk, sonunda yitendiniz
ser-hoş değildiniz aslında , ‘’yar-hoş’’ olmuştunuz sadece
sevebilirdiniz hepsini, onlar anlamadılar
hayat tetik düşürdü sevinçlerinize, zaman kapanmayan yaralarınızı kanattı
bütün hüzzam şarkılar, tuz bastı açık yaralarınıza
garip bir coğrafyanın ortasında, esmer bir ünlemdiniz sadece
boşadınız tüm umutlarınızı şahitsiz, hakimsiz
sizi bitmeyen cümleleriniz yüzünden anlamadılar
hayatla baş başa kalmak istediniz, kendi evreninizi yaratarak
hep bir yerlere geç kaldınız,
yakılırken tüm doğrularınız, Nemrut ateşinde
siz görmediniz su taşıyanları onlar, ordaydılar
maske takanları ise hiç bilmediniz
öylece akıp gittiniz, hiç anlamadılar
yanlış anlarda vardınız olay yerinde
ve onlar…
Yanlı(ş)anlar başka saftaydı…
Kubilay Yıldız